6/35. Eğer onların (kâfirlerin) (tebliğ ettiğin Kur’ân ve îmandan) yüz çevirmeleri sana ağır (ve zor) geldiyse, yerde bir delik (tünel açıp yerin dibine inerek), yahut gökte bir merdiven (yükselme aracı) arayıp (göğe çıkarak onlara) bir âyet (mu’cize) getirmeye gücün yetiyorsa (durma) yap! Eğer Allah dileseydi, elbette onları(n) (îman etmeyen o kâfirlerin hepsini) hidayet üzerinde toplardı. (Fakat o kâfirler, îmana ve İslâm’a kalplerini, gözlerini ve kulaklarını kapamışlardır. Küfrü ve inkârcılığı seçmişlerdir. Resûlüm, bu durumda “onların îman etmesi” için kendini helâk etme!) O hâlde (Resûlüm), sakın cahillerden (Allah’ın kazasını, hikmetini ve ihsanını bilmeyenlerden) olma! (Bütün peygamberlerde “ısmet/kötülüklerden korunma” sıfatı vardır. Onun için hiçbir peygamber, yüce Allah’ın koruması altında “cahil” olmamıştır. Bu hitap, peygamberin şahsında bütün ümmetedir “Kurtubî”.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

35 ﴿