6/159. Şüphesiz o kimseler (Yahûdi ve Hristiyanlar) ki, dinlerini(n esaslarını bozarak) parça parça ettiler. (Bazı hükümlerine inandılar, bazılarını inkâr ettiler. Peygamberlerin de bazısına inanmadılar “Nisâ,150”.) (Kitap geldikten sonra tefrikaya düşerek) fırkalara (ve gruplara) ayrıldılar. (Resûlüm,) senin onlarla hiçbir alâkan yoktur. (Sen tebliğ görevini yapmaktasın. Artık senin onlar adına yapacağın hiçbir şey kalmamıştır. Onların ayrılık ve cezalandırılmalarından da sen sorumlu değilsin “Beydâvî ve Medârik”.) Şüphesiz onların işi (cezalandırılması), Allah'a kalmıştır. Sonra (o Allah, Ahiret’te) yapmakta olduklarını onlara haber verecektir.

(Bu âyetin Müslümanlardan çeşitli bozuk fırkalara ayrılanlarla ilgili “bk. Al-i İmrân,103” olduğunu söyleyen Müfessirler de vardır. Bunların başında İmam-ı Mâturîdî hazretleri, gelmektedir. Çeşitli tefsirler için: Bk. Beydâvî, Medârik, Kurtubî, Zâdu’l-Mesîr ve Te’vîlât.

Bu konuda meşhur hadis-i şeriflerden biri şöyledir:

Yahûdîler, yetmiş bir fırkaya ayrıldılar, hepsi Hâviye cehennemindedir, ancak biri hariç. Hristiyanlar, yetmiş iki fırkaya ayrıldılar, hepsi Hâviye cehennemindedir, ancak biri hariç. Ümmetim de yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır, hepsi Hâviye cehennemindedir, ancak biri hariç “Beydâvî”; Ebû Dâvud, Sünnet 1; Tirmizî, Îman 18; İbn Mâce, Fiten 17. Bu hadis-i şeriflerde ateşten “kurtulan fırka”nın Hazret-i Peygamber’in ve güzide eshabının yolunda olan “el-cemâat” (Ehl-i Sünnet vel Cemâat) olduğu açıkça beyan buyrulmaktadır.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

159 ﴿