11/17. (Yalnız dünya hayatını arzu eden bir kimse, hiç şu kimse gibi olur mu?) O (ihlâslı mü’min), Rabbi katından bir beyyine (Muhammed aleyhisselâm veya İslâm dini) üzerinde bulunur. Ayrıca O’ndan (Allah’tan gelen) bir şâhid (Cebâîl aleyhisselâm veya Kur’ân-ı Kerim) de onu takip eder (o “delil”in hak ve doğru olduğunu tasdik eder). Ondan (Kur'ân'dan) önce bir imam (hidayet rehberi) ve bir rahmet (mü’mini azaptan kurtaran bir nimet) olarak (indirilmiş olan) Mûsa'nın kitabı (Tevrat) da (o “delil”in hak olduğunu beyan eder). (Hiç o mü’min kişi, sırf dünya hayatını isteyen âsiler gibi olur mu?) İşte onlar (delil üzere olan Mü’minler), ona (Kur'ân'a) îman ederler. Hiziplerden (fırkalardan) her kim onu (Kur’ân’ı) inkâr ederse, ateş, onun varacağı yerdir. Ondan (va’dedilen ateşten veya Kur’ân’dan) hiç şüphen olmasın. Şüphesiz o (Kur’ân), Rabbin tarafından (bildirilen) haktır. Fakat insanların çoğu, (o Kur’ân’a) îman etmezler.

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

17 ﴿