16/31. (Müttakî Mü’minler, ağaçları) altından ırmaklar akan Adn cennetlerine gireceklerdir. Orada onlar için diledikleri her şey vardır. Allah, (şirkten ve her türlü günahtan korunan) Müttakî (Mü’min)leri böyle mükâfatlandırır.

(Kur’an-ı Kerim’de ve Hadis-i şeriflerde cennetin tabakaları/dereceleri ve kapılarının olduğu beyan  edilmiştir:

1. Cennet’in dereceleri şunlardır:

1) Cennetü’l-Huld, Müttakî Mü’minler içindir “Furkân,15”. Huld, ebedî/sonsuz demektir. Cennet, Kur’an’da 147 yerde geçmektedir. Cennetân/iki cennet - Ahiret’teki cennet anlamında - iki âyette “Rahmân,46 ve 62”; cennât/cennetler de birçok âyette zikredilmektedir.

2) Cennetü’n-Naîm, Ebrâr Mü’minler içindir “İnfitâr,13; Mütaffifîn,22”

3) Adn cenneti, Müttakî Mü’minler içindir “Nahl,31; Sâd,49-50”.

4) Firdevs cenneti, huşû’ içinde namaz kılanlar; dinin lâgv saydıklarından uzan duranlar; zekâtını verenler; ırzını muhafaza edenler; emânet ve ahidlerine riâyet edenler; namazlarını vaktinde kılan Mü’minler için “Mü’minûn,1-11”.

Cennet’te 100 derece vardır. Firdevs, cennetin en fazıletli ve en yüce yeridir. Cennet nehirleri, ondan doğmaktadır. Siz Allah’tan istekte bulunurken, Firdevs’i isteyiniz “Buhârî, Cihad 4”.

5) Hüsnâ cenneti, iyilik yapan Mü’minler içindir “Yûnus,26”.

6) Dâru’s-Selâm. “Maddî ve mânevî âfetlerden, hoşa gitmeyen şeylerden korunmuş olma” manasındaki “selâm” ile “ev, yurt” anlamındaki dâr kelimesinden oluşan bu terkip, iki âyette cennetin adı olarak zikredilmiştir “En’âm,127; Yûnus,25”.

7) Dâru’l-Mukâme. “Asıl durulacak yer, ebedî ikamet edilecek yurt” manasındaki bu terkip de cennete girenlerin Allah’a hamd ve şükür sırasında bulundukları mekân için kullanılan bir tabirdir “Fâtır,35”.

8) Cennâtü’l-Me’vâ, takva sahibleri veya şehitlerin gideceği yerdir ki, yanında Sidretü”l-Müntehâ bulunmaktadır “Necm,15”).

Bütün cennet dereceleri, ebedîdir/sonsuzdur. Hiçbirinde keder, üzüntü, sıkıntı, yorgunluk, uyku, bitkinlik, hased/kıskançlık, burun akıntısı, regl, idrar ve yediklerini dışarı çıkarma, fena koku gibi durumların hiç biri yoktur. Kişinin her isteği, ayağına gelmektedir. Huriler, hizmetçiler ve eşler vardır. Kişi, istediği her zevki yaşayabilmektedir. Hepsi, 30/33 yaşlarında olur “Tirmizî, Cennet 12”. Çeşitli meyva ve nimetler, yenildikten sonra idrar ve saireye dönüşmeden, kişiye zarar ve sıkıntı vermeden bedenden kandiliğiinden ayrılıp gitmektedir.

Cennet’te çarşı vardır. Cennet ehli, birbirlerini orada görürler “İbn Mâce, Zühd 39; Müslim, Cennet 6”.

Cennet, ölümsüz saadet, huzur, selâmlaşma ve hamd yeridir “Zümer,73-74; Yûnus,10”.

2. Cennet’in kapıları:

Ayet-i kerimeler’de cennetin kapıları olduğu beyan edilmiştir “Zümer,73; Sâd,50”.

Hadis’te cennet’in 8 kapısı olduğu belirtilmiş ve 4’ü ismen açıklanmıştır (Buhârî, Bed’ul-Halk 9):

1) Reyyân kapısı. Ancak oruç tutanlar, o kapıdan girerler (Buhârî, Bed’ul-Halk 9),

2) Sakada/Zekât kapısı (Buhârî, Savm/Oruç 4),

3) Namaz kapısı (Buhârî, Savm/Oruç 4),

4) Cihad kapısı (Buhârî, Savm/Oruç 4).

Râzî Tefsiri’nde 8 kapının isimleri şöyle sayılmıştır:

1) Ma'rifet, 2) Zikir, 3) Şükür, 4) Reca’/Ümit, 5) Havf/Korku, 6) İhlâs, 7) Dua/Niyâz, 8) Resûlüllah'a, Ulemâ'ya ve Evliya'ya uymak (Râzî, Fâtiha Sûresi/Mukaddime)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

31 ﴿