16/75. (Yüce) Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen köle bir kul ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan kimseyi misal/örnek verdi. Bunlar, hiç eşit olur mu? (Başkasının mülkiyeti altında bulunan ve kendi işini görmesi için hiçbir güçe/yetkiye sahip olmayan bir köle ile kendisine güzel rızık verilmiş hür bir kimse aynı olmadığı gibi, işte şânı yüce Allah, bu putlarla bir/aynı olur mu, ki, onlar, putlara tapmaya devam ederler “Beydâvî, Celâleyn ve Kurtubî”? Yahut bu âyet, Mü’min ile kâfire bir örnektir. Çünkü kâfir, Allah’a ibadet etmez, O’nun yolunda bir şey infak etmez, Ahiret’te de inanç ve amellerinin karşılığında hiç bir mükâfat görmez; Mü’min ise, Allah’a ibadet ve tâatte bulunur, O’nun yolunda hayır ve hasenat yapar, Ahiret’te de sevap, rahmet ve mağfiretle karşılanır “Semerkandî, Begavî ve Mâturîdî”.) Hamd, Allah'a mahsustur, fakat onların (kâfirlerin) çoğu, (Allah’tan başka ilâhlar edinmenin Ahiret’teki azabını) bilmezler.

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

75 ﴿