21/78. (Resûlüm,) (Peygamberlerim) Dâvûd ile Süleyman'ı da (hatırla). Hani bir ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı. Çünkü halkın koyunları o ekine girmişti. Biz onların hükmünü görüp bilmekte idik.

(Halkın koyunları, gece vakti bir çiftçinin ekin tarlasına girmiş ve ekinlere (veya bağına) zarar vermişti. Bu durumda çiftçi, zarar talebi ile Hazret-i Dâvud’un huzurunda koyun sahibi aleyhine dâva açmıştı. Zararın kıymeti, koyunların kıymetine denk geldiğinden, Hazret-i Dâvud, koyunların ekin sahibine verilmesine hükmetti. Onbir yaşında olan oğlu Hazret-i Süleyman ise, ekin tarlasını, eski hâline gelinceye kadar koyun sahibine vermeyi ve bu müddet içerisinde koyunların sütünden, yavrularından ve yünlerinden istifade etmek üzere, koyunları da ekin sahibine vermeyi uygun görmüştü. Böylece her şey eski hâline gelince, herkes malını geri almalıdır, demişti. Dâvud aleyhisselâm da oğlunun bu hükmünü  beğendi “Beydâvî, Kurtubî, Râzî ve diğerleri”.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

78 ﴿