21/87. (Peygamberim balık sahib’i) Zünnûn (Yûnus’)'u da hatırla. Hani (imana gelmeyen ve isyan eden kavmine azabın geleceğini söyledikten sonra onlara) öfkeli olarak (oradan/Ninova’dan ayrılıp) gitmiş (hicret etmiş)ti. (Fakat kavmi, azabın üzerlerinde olduğunu görünce, Allah’a çok yalvardılar ve tevbe ettiler. Yüce Allah da onlardan bu azabı kaldırdı. Yûnus aleyhisselâm bu durumu, onların tevbe ettiklerini bilmediği için öfkeli ve hüzünlü olarak - Allah’tan daha hicret izni gelmeden - oradan ayrılmıştı. Bu izinsiz ayrılıştan dolayı) bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı (veya onu cezalandırmayacağımızı) sanmıştı. Nihayet (balığın karnında) karanlıklar içinde: "Ya Rabbî! Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni (her türlü noksanlıklardan) tenzih ederim (uzak tutarım). Ben gerçekten (kendime) zulmedenlerden oldum." diye dua etti.

(Yûnus aleyhisselâm, Allahü teâlâ'nın henüz bir izni olmadan kavmini terkedip gitti ve bir gemiye bindi. Geminin yürümemesi veya batma tehlikesi geçirmesi gibi bir sebeple yolculardan birisinin denize atılması gerekti. Kura çektiler, kurada Hazret-i Yûnus çıktı ve denize atıldı. Denizde kendisini bir balık yuttu. Bir süre balığın karnında Allah'a dua eden Yûnus, sonra balık tarafından sahile çıkarıldı “Râzî”.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

87 ﴿