34/19. Fakat (Sebe’ ile Şam arası güzargâhta oturan ve ticaret yapan) onlar, (çeşitli nimetlerin kadrini bilmeyerek:) "Ey Rabbimiz! Yolculuğumuzun konakları (kasabaları) arasını uzaklaştır (sahra ve çöller hâline getir ki, bizler, bineklerimize binelim, yanlarımıza da azık ve su alarak seyahat edelim.) dediler. (Bu şekilde fakirlere karşı zenginlik ve üstünlüklerini göstermek istediler. Ancak onlar, konaklama ve güvenlik nimetlerinin kıymetini bilmeyerek, aslında böyle bir istekte bulunmakla) kendilerine zulmettiler. Biz de onları ibret kıssaları hâline çevirdik (insanlar onları, darb-ı mesel hâline getirdiler) ve onları tamamen parçaladık (darmadağın ettik. Gassân Şâm'a; Enmâr Yesrib'e; Cüzâm, Tihâme'ye ve Ezd de Ummân'a yerleştiler “Beydâvî”). Şüphesiz ki, bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

19 ﴿