35/10. Kim izzet (ve şeref) istiyorsa, bilsin ki, izzet tamamıyla (dünyada ve Ahiret’te) Allah'a aittir. (İslam’da “izzet”, tevhid/Allah’ı bir bilmek ve Şeri’at’e göre itâatta bulunmaktır. Onun için izzet isteyen, ibâdet ve tâatte bulunur. Putlara ve kendilerini ilâh gibi gösterenlere tâbi olmak, izzet ve şeref değildir. Onlara uymakla insan, şerefli ve değerli olmaz.) (Kelime-i Tevhid ve Şehâdet başta olmak üzere Esmâ-i Hüsnâ, sübhanellah, el-hamdülillâh gibi) güzel söz(ler), ancak O'na yükselir. (Namaz, oruç, zekât ve cihad gibi) salih ameli de (güzel sözler ve doğru akîde/îman) yükseltir. (“Salih amel”in kabulü, ancak ihlâsla yapılmaya bağlıdır “Semerkandî”.) (Kâfirlerin Hazret-i Peygamber’e karşı tutuklama, öldürme ve sürgün gibi planladıkları) kötülükleri, (ona) tuzak (olarak) kuranlar var ya, onlar için şiddetli bir azap vardır. İşte onların (kâfirlerin her devirdeki) tuzağı boşa çıkar. (Çünkü İslâm dini, Kıyamet’e kadar bâki kalacaktır “Tevbe,32-33”. Hadis-i şerifte buyrulmuştur: Bu din/İslâm, daima ayakta duracak, Kıyâmet kopuncaya kadar Mü'minlerden bir grup, onun yolunda cihad edeceklerdir “Buhârî, İ’tisâm, 11”.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

10 ﴿