35/12. (Biri tatlı, diğeri tuzlu olan) iki deniz, aynı olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu giderir, içilmesi kolaydır. Şu ise, tuzludur, acıdır. (Bununla beraber) her birinden taze et (balık) yersiniz ve takınacağınız (inci, yakut ve mercan gibi) süs eşyası çıkarırsınız. (Ticaret yapmak maksadıyla) Allah'ın lütfundan istemeniz ve şükretmeniz için gemilerin orada (her ikisinde) suyu yara yara gittiğini görürsün.

(Bu âyette “tatlı ve tuzlu su” benzetmesiyle Mü’min ve kâfir anlatılmıştır. Farklı denizlerde ortak özellik, “su”dur. Mü’min ve kâfirde ise ortak özellik, “yiğitlik ve cömertlik” alınabilir. Fakat Mü’min, yaratılış gayesine uygun olarak “îman”la fıtratını/asliyetini korumuş, kâfir ise “küfür ve isyan”la asliyetini bozmuştur. Onun için, Velîd b. Mugīre/baba, îmanı reddederek kâfir olmuş; Halid b. Velid/oğul ise, îman ederek “fıtrat” üzere kalmıştır. Bu durumda elbette, ikisi aynı değildir “Beydâvî ve Semerkandî”.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

12 ﴿