36/58. (Onlara) Rahîm (hidâyet ve iyilikler ihsan ederek mü’minlere rahmet eden) Rab(lerin)den bir de sözlü “selâm” vardır.

(Cennet ehli nimetler içerisinde bulundukları bir sırada onlara bir nûr görünür. Başlarını kaldırınca bir de ne görsünler, şanı yüce Allah, (zamandan, mekândan, cisim ve her türlü şekilden berî, uzak olarak) üstlerinde ve: “Ey cennet ehli, es-selâmu aleyküm” diye buyurur. İşte yüce Allah’ın: “Rahîm olan Rab’den bir de sözlü selâm vardır.” âyeti bunu anlatmaktadır. Azîz ve cemîl olan Allahü teâlâ onlara, onlar da O’na bakarlar. O anda her şeyi unuturlar ve hiçbir nimete dönüp bakmazlar. Nihayet Hak teâlâ onların gözlerinden gizlenince, O’nun nuru ve bereketi bulundukları yerde bâkî kalır (İbn Mâce, Zühd 35 [189]; Deylemî, el-Firdevs, II, 14).

Nitekim âyet-i kerîme’de buyrulmuştur:

Îman edip güzel amel (iş) yapanlara hüsnâ (cennet) ve bir de ziyâde (Allah’ın cemâlini görmek) vardır “Yûnus,26”. Bk. Kurtubî.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

58 ﴿