38/34. Yemin olsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık. Sonra tevbe edip bize yöneldi. (Buradaki “ceset” mecazîdir, gerçek ceset değildir. Bu cesetle başka bir şey ifade edilmektedir. Bütün mecazî ifadeler böyledir. Onlar, “kördür”, deniliyor, beden gözleri kör değil, îman etmedikleri için kalp gözleri kastediliyor. Ancak “ceset”i mecaz olarak değil, “hakikat” olarak alan Müfessir de vardır “Beydâvî”.

Hazret-i Süleyman, bir hata/zellesinden dolayı pişman olmuş ve tevbe ederek Allah’a yönelmiştir.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

34 ﴿