42/20. Kim âhiret sevabını (kazanacak dine uygun iyi işler yapmak) isterse, onun kazancını (sevabını) artırırız. Kim de (Ahiret’i, dinin emir ve yasaklarını unutarak tamamen) dünya kazancını isterse, (niyetinde sadece dünyalık elde etmek varsa,) ona (mal, mülk, şöhret gibi) istediğinden (payına düşen ne ise onu) veririz, fakat (bu durumda) onun Ahiret’te (sevap, mükâfat ve cennet nimeti bakımından) hiçbir nasîbi (payı) olmaz. (Çünkü dünya, Ahiret’in tarlasıdır. Dünyada Ahiret için ekin ekmeyen “îmanlı bir kalple salih amelde bulunmayan”, Ahiret’te bir mahsül/ürün ile karşılaşmaz.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

20 ﴿