42/30. Sizin başınıza gelen (sizin üzülmenize ve acı çekmenize sebep olan) her (türlü) musibet, (irade ve aklınızı, İslam’ın emir ve yasaklarına aykırı şekilde kullanarak,) kendi ellerinizle kazandığınız (günahlar ve işlediğiniz suçlar) yüzündendir. O (rahmeti ve mağfireti bol olan Allah), yine de (günahlarınızın) çoğunu (sizi cezalandırmamak suretiyle) affeder.

(Bu âyet, günahkâr Mü’minlerle ilgilidir. Peygamberlerin “aleyhimü’s-sselâm”, evliyasının ve günahsız Mü’minlerin başına gelen belâ ve musıbetlerin sebebi ise, başkadır. Bunlara karşı sabredenlerin büyük ecirler kazanması, bu sebepler arasında yer almaktadır “Beydâvî”.

İnsanların en çok musibete uğrayanları öncelikle peygamberlerdir, sonra derecelerine göre (veliler ve salihler) gelir. Kişi dinine göre belâ ve imtihanlara maruz kalır. Eğer dine bağlılığı sağlamsa, belâsı daha da artar. Fakat dininde gevşek davranıyorsa, ona göre musibetlerle karşılaşır. Kişiye belâlar gelmeye devam eder de artık onun üzerinde hiçbir günah kalmaz “Tirmizî, Zühd 57; Ahmed b. Hanbel, I/172, 174; bk. Buhârî, Merdâ ve Tıb, 3.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

30 ﴿