49/10. Mü'minler, (dinde) ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'tan korkun ki, size merhamet edilsin.

(Müminler birbirlerini sevmekte, acımakta ve korumakta bir vücuda benzerler. Bedenin bir organı hastalandığında diğer organlar da, uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar. Buharî, Edeb 27.

Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, Müslüman müslümanı (tehlikede ve musibette) terk etmez. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse, Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslümanı(n ayıbını) örterse, Allah da kıyamet günü onu(n ayıbını) örter. Buhârî, Mezâlim, 3; Ebû Dâvud, Edeb 46; Müslim, Birr 58.

Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona hıyanet etmez, yalan söylemez, onu yüzüstü bırakmaz. Her Müslümanın, diğer Müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. (Resûlüllah kalbini göstererek) takvâ buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter. Tirmizî, Birr 18.

Mümin mümine karşı birbirine kenetlenmiş binalar gibidir. Buhârî, Salât 88; Müslim, Birr 65.

Allah’a yemin olsun ki, sizler îman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de îman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız! Müslim, Îmân 93-94; Tirmizî, Et’ıme 45; İbn Mâce, Mukaddime 9.

Kendisi için istediğini (Mümin) kardeşi için istemeyen, gerçekten îman etmiş olmaz (O, kâmil mü’min değildir). Buhârî, Îmân 7.

Bizi (Müslümanları) aldatan bizden değildir. Müslim, Îmân 164.

(İmkânı olduğu halde) Mümin kardeşinin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir. Buhârî, Îmân 42.

Kardeşinin başına gelen felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felâketten kurtarır da, seni onunla imtihan eder. (Bunu unutma!) Tirmizî, Kıyamet 54.

Din kardeşinin yüzüne gülümsemen, sadakadır. Tirmizî, Birr 3.

Din kardeşini güler yüzle karşılamak gibi bir iyiliği, sakın küçük görme! Müslim, Birr 144.)

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

10 ﴿