100. ÂDİYÂT SÛRESİ

Rahmân (ve) rahîm (olan) Allah’ın ismiyle.

100/1. Yemin olsun o harıl harıl (ses çıkararak gaza/savaş yolunda) koşan (at)lara,

100/2. O (tırnaklarıyla yerden) ateş çıkaran (at)lara,

100/3. Sabah vakti akın eden (at)lara,

100/4. (Koşarak) toz koparan (at)lara,

100/5. (Düşman) topluluğun(un) içine dalan (at)lara yemin olsun ki:

100/6. Muhakkak insan (veya o kâfir insan) Rabbin(in vediği nimetler)e karşı çok nankördür.

100/7. Hiç şüphe yok ki, kendisi (veya Hak teâlâ) da buna hakkıyle şâhittir.

100/8. Gerçekten o, malı sevdiği için çok katı (cimri)dir.

100/9. Fakat (hâlâ) o (insan) bilmez mi ki: Kabirlerdeki (ölü)ler (diriltilip) çıkarıldığında,

100/10. Göğüslerde (kalplerde hayır ve şerre ait) ne varsa derlenip toparlandığında (veya açıklandığında),

100/11. Hiç şüphe yok Rableri o (Kıyâmet) gün(ünde) onlar(ın her hâlin)den elbette haberdârdır (gizli ve açık bütün yaptıklarını tamamiyle bilip cezalarını verecektir).

 

Meâl-i Şerîf (Ehl-i Sünnet Alimleri: Beydâvî, Celâleyn, Nesefî, Semerkandî...)

 

0 ﴿