1Gasem olsun o Tûr dağına... 2(2-3) Açılmış sayfalara yazılı olan Kur’ân’a, 3(2-3) Açılmış sayfalara yazılı olan Kur’ân’a, 4(Meleklerin gökte tavaf ettikleri) Beyt-i Ma’mur’a, 5Yükseltilmiş semâya, 6Taşkın denize... 7Ki, Rabbinin azabı muhakkak vuku bulacaktır. 8Onu geri çevirecek hiç bir şey yoktur. 9O gün semâ döner çalkanır; 10Dağlar da bir yürüyüş yürür. 11Vay artık o kıyâmet günü, Peygamberi tekzib edenlere!... 12Ki onlar, daldıkları bir bâtıl da oynayıb duranlardır. 13O gün, onlar cehennem ateşine itilip atılacaklar. 14(Cehennem için vazifeli melekler tarafından onlara şöyle denir): İşte sizin (dünyada) yalan saymakta olduğunuz ateş, budur. 15(Siz, ey kâfirler, dünyada iken peygamberlere sihirbaz diyordunuz), bu azap da mı sihir? Yoksa (dünyada gerçekleri görmediğiniz gibi), anlamıyor musunuz? 16Girin oraya (cehenneme)! İster azabına sabredin, ister etmeyin; artık hepsi bir... Hep yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz. 17Muhakkak ki (küfür ve isyandan sakınan) takvâ sahipleri, cennetler ve nimetler içindedirler, 18Rablerinin kendilerine verdiği şeylerle zevk duyarak...Rableri, onları Cehennem azabından korumuştur. 19(Allah onlara şöyle buyurur: Dünyada îman ve ibâdet edip) çalıştığınız için afiyetle yeyin, için; 20Sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak...Biz, onlara, güzel iri gözlü hûrileri eş etmişiz. 21(Dünyada) îman edenlere ve zürriyetleri de îman edip kendilerine uyanlara, (Âhirette) zürriyetlerine kavuştururuz. (Onları da, baba ve dedeleri gibi cennete koruz ve derecelerini yükseltiriz.) Bununla beraber (baba ve dedelerinin) amellerinden hiç bir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır, (iyi amel işlerse kurtulur, değilse helâk olur.) 22Onlara (cennetde) bir meyva ve içlerinin çekeceği bir et verdik, (vereceğiz). 23Orada birbiriyle kadeh çekiştirirler ki, onda ne bir saçmalama vardır, ne bir günaha sokma... 24(Hizmet için) etraflarında döner kendilerine ait, sedeflerinde saklı inciler gibi hizmetçiler. 25(Cennettekiler) birbirine dönüp soruştururlar. 26Şöyle derler: “ Biz, bundan önce ailemizle birlikte (dünyada iken azaptan ve Allah’a isyan etmekten) korkuyorduk. 27Artık Allah bize lütûf buyurdu ve bizleri o ateşin azabından korudu. 28Biz, bundan önce O’na ibâdet ediyorduk ve bizi korumasını istiyorduk. Gerçekten O, kerem sahibidir, Rahîm’dir. 29O hâlde (Ey Resûlüm, sen) öğüd ve nasihata devam et; çünkü sen, Rabbinin (nübüvvet ve İslâm) nimeti sayesinde ne kâhinsin, ne mecnûn... 30Yoksa: “ Bir şairdir, biz O’nun felâket zamanını bekliyoruz” mu diyorlar? 31(Ey Resûlüm, onlara) de ki: “ Bekleyin; çünkü ben de sizinle beraber (size inecek azabı) bekliyenlerdenim. 32Yoksa, (Hazret-i Peygambere kâhin ve mecnûn demekle) bu tenakuzu onlara akılları mı emrediyor. Yoksa azgın bir kavim midirler? 33Yoksa, o Kur’ân’ı kendisi mi uydurub söyledi diyorlar? Hayır, (iş dedikleri gibi değil, sırf inad ve inkârlarından dolayı) îman etmezler. 34Haydi Kur’ân gibi bir söz getirsinler, eğer doğru söyliyenlerse... 35Yoksa, kendileri Hâlık’sız mı yaratıldılar? Yoksa onlar (kendi nefislerini) yaratıcılar mıdırlar? 36Yoksa, gökleri ve yeri mi yarattılar? Hayır, (onlar hakkı gerçek olarak) anlamazlar. 37Yoksa, Rabbinin hazineleri onların yanında mı? Yoksa, onlar mı her şeye hakim olmuşlar? 38Yoksa, onların bir merdiveni var da (göğe yükselib meleklere vahy edilen sözü) ondan mı dinliyorlar? Öyle ise dinleyicileri, (dinlediklerini isbat edecek) açık bir delil getirsin. 39Yoksa, (kendiniz için hoşlanmadığınız) kızlar O’na, oğullar size mi? 40Yoksa, (îman etmeleri için) kendilerinden bir ücret istiyorsun da (bunu) cereme vermekten ağırlanıyorlar? 41Yoksa, gayb ilmi (Levh-i Mahfûz) onların yanında da, onlar mı yazıyorlar? 42Yoksa, (Ey Resûlüm, seni yok etmek için) bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Fakat o kâfirler, kendileri o tuzağa düşeceklerdir. 43Yoksa, onların Allah’dan başka bir İlâhları mı var? Allah, onların koştukları ortaklardan münezzehtir. 44Eğer gökten bir parça düşerken görseler, birbiri üzerine yığılıb yoğunlaşmış bir bulutdur, derler. 45O hâlde (Ey Resûlüm), bırak onları; tâ o çarpılacakları (ölüm) günlerine kadar... 46O gün, tedbirlerinin hiç biri zerrece kendilerine fayda vermiyecektir ve onlar yardım da olunmıyacaklardır. 47Muhakkak ki o zâlimlere (kâfirlere), bundan (Âhiret azabından) önce de (kabirde veya Bedir savaşında) bir azap var; fakat pek çokları bilmezler. 48Rabbinin hükmüne sabret; çünkü sen, bizim muhafazamız altındasın. (Uykudan veya herhangi bir yerden) kalktığın sırada Rabbine hamd ile tesbih eyle. 49Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışı sırasında dahi tesbih et. | |||
|
﴾ 0 ﴿