1

Kasem olsun sabaha,

2

(Zi’l-Hicce ayından ilk) on geceye,

3

(Yaratılan bütün eşyadan) çifte ve teke,

4

Geçib gittiği zaman geceye ki,

5

Muhakkak bunlarda, akıl sahibi bir kimse için, bir ikna kuvveti vardır (ki inkârcılar azaba uğratılacaklardır).

6

Görmedin mi, Rabbin nasıl (azap) etti (Hûd peygamberin kavmi) Âd’a:

7

O direk gibi (uzun boylu insanlardan ibaret) İrem kavmine?

8

Öyle bir kavim ki, memleketler içinde (boy ve kuvvetçe), onun gibisi yaratılmamıştı.

9

(Nasıl azap etti) vadilerde kayaları oyan (ve böylece şehirler kuran) Semûd’a?

10

Kalabalık ordu sahibi Fir'avun’a?

11

Bunlar o kimselerdi ki, memleketlerde azgınlık etmişlerdi.

12

Böylece oralarda fesadı çoğaltmışlardı.

13

Onun için rabbin de üzerlerine bir azap kamçısı yağdırıverdi.

14

Şüphesiz ki Rabbin, (kullarının bütün yaptıklarını görüp) gözetleyendir.

15

Fakat insan, (dünya nimetlerini arar gözetir. Onun için) her ne zaman Rabbi, onu, (zenginlik ve genişlikle) imtihan edip de ona ikram eyler, nimetler verirse; o vakit: “ Rabbim bana ikram etti.” der.

16

Amma her ne zaman, onu imtihan edip de rızkını kendisine daraltırsa; o vakit de: “ Rabbim bana ihanet etti.” der.

17

Hayır, (iyilik zenginlikle, ihanet fakirlikle değildir. İyilik ve fenalık, itâat ve isyan iledir). Şüphesiz siz, yetime ikram etmezsiniz, (mirâs hakkını vermezsiniz).

18

Miskini de yedirmeğe birbirinizi teşvik etmezsiniz.

19

Mirâsı, helâl - haram demeden yersiniz.

20

Malı da pek çok seversiniz.

21

Hayır, (bunların hiç biri uygun değildir). Ne zaman ki arz, çarpıla çarpıla toz duman edilir,

22

Rabbinin emri gelip melekler saf saf dizilir;

23

Cehennem de o gün getirilip ortaya konur; o gün (kâfir) insan düşünür, fakat o düşünüp (gerçeği) anlamaktan ona ne fayda? (Artık düşünmek ona hiç bir fayda sağlayamaz).

24

(O, şöyle) der: “ Ah, ne olurdu! Keşke ben (ebedî olan Âhiret) hayatım için, önceden (fâni dünyada) sâlih ameller yapmış olsaydım.”

25

Artık o gün, Allah’ın ettiği azabı kimse edemez;

26

Ve O’nun vurduğu bağı kimse vuramaz.

27

(Sonra Allah, mü'min kimseye şöyle buyurur): “Ey (îmanda sebat gösteren, Allah’ı anmakla huzura kavuşan) itâatkâr nefis!

28

Dön Rabbine, (cennette sana hazırladığı nimetlere); sen O’ndan, (sana verdiklerinden ötürü) razı, O’da senden (îmanın sebebiyle) razı olarak...

29

Haydi gir (Sâlih) kullarımın içine;

30

Gir cennetime...

 

Ali Fikri Yavuz Meâli

 

0 ﴿