9. TEVBE SÛRESİ

Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah'ın kullarının tevbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen "berâet" kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir. Sûrenin başına besmelenin yazılmamış oluşunu bazı bilginler, onun bir önceki sûrenin devamı mahiyetinde oluşu ile açıklamışlardır. Sûrede başlıca, yaptıkları antlaşmalara bağlı kalmayan düşmanlarla ilişkilerin kesilmesi, antlaşmalara bağlı kalanlara karşı ise antlaşmalara bağlı kalınmasının gerekliliği; Tebük seferine hazırlık, Tebük seferi öncesi ve dönüşü sırasında münafıkların sergilediği ikiyüzlü tavır, ehl-i kitapla ilişkiler, cizye ve zekât hükümleri, çölde yaşayan Arapların Kur'ân talimatı karşısındaki tavırları, Kur'ân'ın Müslümanlar üzerinde oluşturduğu etki ve Hazret-i Peygamber'in Müslümanlar adına duyduğu endişe söz konusu edilmektedir.

1

Allah ve Resulünden, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere kesin bir uyarıdır:

 

Diyanet Meâli (Diyanet İşleri Başkanlığı)

 

1 ﴿