16İşte onlar hidâyete karşılık sapıklığı satın alan kimselerdir. Bu sebeple ticaretleri kâr etmedi ve onlar doğru yolu da bulamadılar. "İşte onlar hidâyete karşılık sapıklığı satın alan kimselerdir". Onu tercih ettiler ve onunla değiştirdiler. Satın almanın aslı istenen maddî bir şeyi elde etmek için bedelini vermektir. İki ivazdan biri bizzat istenmeyecek şekilde nakit olursa o, bedel (fiyat olur), onu vermek de satın alma olur. Yoksa iki ivazdan hangisini bedel olarak düşünürsen, onu veren müşteri, alan da satıcı olur. Bunun içindir ki, bu iki kelime zıtlardan sayılmıştır. Sonra satın alma istiare yolu ile elindeki manevî veya maddî şeyi verip başka bir şeyi tahsil etmeye denilmiştir. Şairin şu şiiri de bu manayadır: Kalpak gibi saçın yerine kel bir kafa aldım, Parlak ön dişlerin yerine kuru bir damak aldım, Uzun bir ömre bedel kısa bir ömür aldım, Müslüman'ın Hıristiyan olması gibi. Sonra da kelime genişletildi, başkasına tamah edilerek bir şeye rağbet etmeme manasında kullanıldı. Mana şöyledir: Onlar Allah'ın insanları onun üzerine yarattığı fıtratı bıraktılar, benimsedikleri sapıklığı satın aldılar. Ya da sapıklığı seçtiler ve onu hidâyete tercih ettiler. "Ticaretleri kâr etmedi” bu (belagatta) mecazın teşrihidir, şöyle ki, muamelelerinde satın alma tabiri kullanılınca, ziyanlarım temsil etmek üzere ona uygun bir şey zikretti. Şu da onun gibidir: Kerkez İbn dayeyi (kargayı) mağlup edip de Onun iki yuvasını ele geçirince ona yüreğim sızladı. (Kerkez ak saç, karga da siyah saç yerine kullanılmış, arkasından uygun olarak yazlık ve kışlık iki yuvadan bahsedilmiştir. Yaşlandığına üzülmektedir). Ticaret alışveriş yaparak kâr etmek istemektir, kâr da sermayeden artan şeydir. Bunun içindir ki, ona şifa denilmiştir. Onun (ziyanın) ticarete isnat edilip de tüccarlara isnat edilmemesi, işi yapanla yakın ilişkisinden ya da ticaretin ona benzetilmesinden dolayıdır, çünkü ticaret kâr ve zararın sebebidir. "Doğru yolu bulamadılar". Ticaretin yollarını demektir. Çünkü ondan maksat sermayenin ve kârın kurtarılmasıdır. Onlar ise istenen bu ikisini de ziyan ettiler. Çünkü sermayeleri selim fıtratları ve sağlam akıl idi. Onlar bu sapıklıklara inanınca kabiliyetleri bozuldu, akılları sarsıldı; hakkı elde edecek ve kemale ulaşacak sermayeleri kalmadı. Ziyan ettiler, kârdan ümitlerini kestiler, sermayeyi de kaybettiler. |
﴾ 16 ﴿