35Biz: "Ey Âdem, sen ve zevcen cennete yerleşin, orada nerede olursanız bol bol yiyin; ancak şu ağaca yaklaşmayın; sonra zâlimlerden olursunuz” demiştik. (Ey Âdem, sen ve zevcen cennete yerleşin, dedik). Sükna sükûndan gelir, çünkü o istikrar ve yerleşmedir. Ente tekittir, üskün'deki gizli zamire atıf yapılması için getirilmiştir. Önce ikisine birlikte hitap edilmemesi,rilen hükümde Âdem'in ön planda olmasındandır, onun üzerine atfedilen ise ona tabidir. Cennet sevap yurdudur (bildiğimiz cennettir), çünkü lâm ahd içindir; ondan başka mahut (bilinen) de yoktur. Kim onun henüz yaratılmadığını iddia ederse: onun Filistin toprağında veyahut Iranla Kirman arasında bir bahçe olduğunu söyler. Çünkü Âdem imtihan edilmiş (mükellef kılınmıştır) ve inme tabirini de oradan Hint toprağına intikal manasına alır. Nitekim Allahü teâlâ: "Şehre inin” (Bakara: 61) buyurmuştur. (Ondan bol bol yiyin) geniş ve refah içinde yaşayın, demektir. Reğaden mahzûf mastarın sıfatıdır. "Haysü şi'tüma” cennetin istediğiniz yerinde demektir. Sayısız ağaçlar arasından yasak ağaçtan yeme sebep ve mazeretini kaldırmak için onlara geniş imkân verdi. "Şu ağaca yaklaşmayın; sonra zâlimlerden olursunuz". Bunlarda birkaç yönden mübalağa vardır: Yasak, yemenin öncüllerinden olması dolayısıyla ağaca yaklaşmaya bağlanmıştır, bu da haram edilmesini ve ondan uzak durulmasını abartmak içindir ve bir şeye yaklaşmanın insanda aşırı şekilde istek ve eğilim meydana getireceğine ve onu akıl ve şerîatın sınırları dışına çıkaracağına dikkat çekmek içindir. Nitekim bir şeyi sevmen seni kör ve sağır eder, denilmiştir. O sebeple Allah'ın haram kıldığı şeylerin etrafında dolaşmamalıdır; çünkü içine düşmekten korkulur. Şöyle de mübalağa vardır, çünkü ona yaklaşmayı zâlimlerden olmalarına sebep kılmıştır. O zaman günahları irtikap etmek veya saygınlık ve nimetlerine halel getirmekle şanslarım azaltmış olurlar. Çünkü (fetekuna) daki fe; yasağa yahut cevaba atıf kabul etsen de sebep manasını taşır. Ağaç da ya buğdaydır ya asmadır yahut incirdir veyahut da ondan yiyen kimsenin abdest bozma durumunda kalacağı bir ağaçtır. En iyisi kesin bir şey lmadıkça onu tayin etmemelidir, nitekim bu Âyette de kesin bir şey yoktur. Zira ondan hangisi kastedildiği belirtilmemiştir. Şecerete şin'in kesri ile (şicirete) takreba da te'nin kesri ile (tikriba) hazihi de ye ile haziy şeklinde okunmuştur. |
﴾ 35 ﴿