36

Derken şeytan o ikisinin ayağını kaydırıp onları içinde bulundukları cennetten çıkardı. Biz de: Bazınız bazınıza düşman olarak inin oradan. Sizin için orada bir durak ve bir süreye kadar yararlanma vardır, dedik.

 (Derken şeytan o ikisini kaydırdı). Onlara ağaçla zelle yaptırdı ve o sebeple onları zelleye sürükledi. Bu an'in bir benzeri de "Vema fealtuhu an emri” (Kehf: 82) kavlidir.

Ya da o ikisini cennetten kaydırdı, demektir ki, onları götürdü manasınadır. Hamze'nin feezalehüma kırâati da bunu destekler. Bu ikisi mana bakımından birbirine yakındır. Ancak zelle okunuşu, zevalle birlikte kaymayı da içerir. Onları kaydırması da şöyle demesidir:

"Size ölümsüzlük ağacını ve geçmeyen mülkü göstereyim mi?” (Tâhâ: 20). "Rabbiniz sizi melek olursunuz veyahut ölümsüzlerden olursunuz diye bu ağaçtan men etti” (Araf: 20). Yemin etmesi de onlara:

"Ben sizin iyiliğinizi düşünüyorum” (Araf: 21) demesidir.

O ikisine görünüp onlarla bunu konuşmasında veyahut bunu vesvese şeklinde akıllarına getirmesinde ve:

"Çık oradan, şüphesiz sen taşlanmışsın” (Hicr: 34) denildikten sonra onları kaydırmak için onlara nasıl ulaştığı konusunda ihtilâf edilmiştir. Şöyle denilmiştir: Cennete daha önce meleklerle beraber saygın bir şekilde girmekten men edilmiştir, Âdem ile Havva'ya vesvese vermek için girmekten men edilmemiştir.

Şöyle de denilmiştir: Kapıda durdu, onlara seslendi.

Şöyle de denilmiştir: Bir hayvan suretine büründü, öyle girdi, cennet hazinleri onu tanıyamadı.

Şöyle de denilmiştir: Bir yılanın ağzına girdi, o da onu cennete soktu.

Şöyle de denilmiştir: Bazı yardımcılarını gönderdi, onlar da o ikisini cennetten kaydırdılar. Doğrusunu Allah bilir.

"Onları içinde bulundukları cennetten çıkardı". Yani saygınlıktan ve nimetten demektir.

"Kulnehbitu” biz de onlara:

"İnin” dedik. Âdem ile Havva'ya hitaptır. Çünkü Allahü teâlâ:

"Oradan hepiniz inin, dedi” (Tâhâ: 123) buyurmuştur. Zamiri çoğul yapması o ikisinin insanların aslı olmalarındandır. Sanki o ikisi bütün insanlardır.

Yahut da o ikisi ile İblis'tir, o cennete vesvese için girdikten sonra çıkarılmıştır.

Yahut da oraya gizli girmişti ya da gökten çıkarılmıştır.

"Bazınız bazınıza düşman olarak” bu da ihbitu'daki zamirden hâl’dir, vâv zamire ihtiyaç bırakmamıştır, mana da: Bazınız bazınızı saptırmakla tecâvüz ederek, demektir.

"Sizin için yeryüzünde bir durak vardır” duracak yer yahut istikrar demektir.

"Ve metaün” yani yararlanma "bir süreye kadar” bundan da ölüm yahut kıyâmet günü kastedilmiştir.

36 ﴿