45Sabırla namazla (Allah'tan) yardım dileyin. Gerçi bu, elbette büyük bir şeydir; ancak Allah'a saygı gösterenlere zor değildir. "Sabırla namazla yardım dileyin". Bu da yukarısına bağlıdır; zira onlara sorumluluk, başkanlığı terk etmek ve maldan yüz çevirmek gibi ağır şeyler emredilince, bunlarla tedavi edildiler. Mana şöyledir: İhtiyaçlarınızı görmem için haccı ve Allah’a tevekkül ederek aydınlığı beklemekle veya yiyeceklere sabır demek olan oruçla yardım isteyin. Çünkü onda şehveti kırma ve rûhu tasfiye etme vardır ya da namazla ve ona iltica etmekle yardım isteyin. Çünkü o temizlik, setri avret, malı bu ikisine harcama, Ka'be'ye dönme, kendini ibâdete verme, organlarla tevâzu gösterme, kalp ile iyi niyet gösterme, şeytanla mücadele, Hakk'a niyaz, Kur'ân okuma, kelime-i şahadet getirme ve nefsi yeme ve içmeden çekme gibi ruhi ve bedenî ibâdet çeşitlerini içine almaktadır. İşte bunlardan yardım isteyin ki, ihtiyaçlarınızı göresiniz ve eksiklerinizi telâfi edesiniz. Rivâyete göre aleyhissalat vesselem Efendimiz, başı dara düştüğü zaman namaza koşardı. Bundan duakasdetmek de câizdir. "Şüphesiz o” yani bu ikisinden yardım istemek yahut namaz; bu durumda zamiri yalnız ona göndermek öneminden ve birçok sabrı içine almasından dolayıdır. Ya da zamir başından beri İsrâîl oğullarının emredildikleri ve men edildikleri şeylerin hepsine râcidir. "Elbette büyüktür” ağır ve zordur. Şu âyet gibi: "Onları davet ettiğin şey müşriklere ağırdır” (Şura: 13). "Ancak huşu edenler hariç” yani tevâzu gösterenler demektir. Huşu tevazudur. Alçak kum tepesine haşaa denilmesi de bundandır. Hûdu' ise yumuşaklık ve itaattir. Şöyle de denilmiştir: Huşu' organlarla, hudu' ise kalp ile gösterilir. |
﴾ 45 ﴿