67

Hani Mûsa kavmine:

"Şüphesiz Allah, size bir inek boğazlamanızı emrediyor” demişti. Onlar da:

"Bizi alaya mı alıyorsun?” demişlerdi. O da:

"Ben Câhillerden olmaktan Allah'a sığınırım” demişti.

"Hani Mûsa kavmine: Şüphesiz Allah, size bir inek kesmenizi emrediyor, demişti". Bu kıssanın başı Allahü teâlâ’nın:

"Hani bir adam öldürmüştünüz de o hususta alışmıştınız” (Bakara: 72) kavlidir. Ondan ayrılması ve ondan önce anlatılması, başka bir çeşit müstakil günahları dolayısıyladır; o da durumla alay edip aşırı derecede soru sormaları ve hemen emre itâat etmemeleridir. Hikâye de şöyledir: Onlarda yaşlı ve zengin bir adam vardı. Kardeşinin oğulları mirasına göz dikerek oğlunu öldürdüler, onu şehrin kapısına attılar, sonra da gelip kanını istediler. Allah da onlara bir inek kesmelerini ve etinin bir kısmıyla ona vurmalarını emretti. Böylece dirilecek ve katili haber verecekti.

"Onlar da:

"Kâlû etettehizüna hüzüva (bizi alaya mı alıyorsun?” dediler)". Yani bizi alay yerine mi koyuyorsun, alay edecek adam yerine mi koyuyorsun veyahut bizimle dalga mı geçiyorsun veyahut bizi bizzat alay mı ediniyorsun? Bunu da dediğini çok uzak gördükleri ve onu çok hafife aldıkları için dediler. Hamze, İsmâîl de Nâfi''den naklen, sükûn ile (hüz'en), Hafs da Âsım'dan naklen zam ile ve hemzeyi vava kalp ederek (hüzüven) okumuştur.

"O da: Ben Câhillerden olmaktan Allah'a sığınırım, dedi". Çünkü bu gibi durumda alay etmek cahillik ve akılsızlıktır. Kendine atılan şeyi burhan (kinaye) yoluyle reddetti. Onu çirkin göstermek için de sığınılacak bir şey şekline soktu.

67 ﴿