73

Biz de: Ona bir parçası ile vurun, dedik. İşte Allah ölüleri de böyle diriltir ve aklınızı kullanasınız diye size âyetlerini gösterir.

“Biz de: Ona bir parçası ile vurun, dedik”. Bu da iddare'tüm fiilinin üzerine atıftır, ikisinin arasındakiler itiraziye cümlesidir. Zamir de nefse râcidir. Müzekker olması şahıs veya maktul itibarı iledir.

"Bi-ba'dıhâ” hangi parçası ile olursa olsun. Kulak denilmiştir, kuyruk da denilmiştir.

"Allah ölüleri de böyle diriltir” yukarıda hazfedileni göstermektedir, o da fe-darabûhu fe-hayiye (vurdular, o da dirildi) cümlesidir. Hitap maktulün hayatındakileredir veyahut âyetin indiği zamandakileredir.

"Size âyetlerini böyle gösterir” sonsuz kudretine delâlet eden âyetleri.

"aklınızı kullanasınız diye.” kemale ersin ve bir canı diriltenin bütün canları diriltmeye gücü yettiğini anlar ya da akim hükmüne göre bilirsiniz. Belki de Allahü teâlâ onu direkt olarak diriltmeyip de bu şartları ileri sürmesi şunun içindir; çünkü onda ibâdetle Allah'a yaklaşma, görevi yerine getirme, yetimin yararı, tevekkülün bereketi, evlatlara şefkat vardır. Bir de şu vardır ki, bir şey isteyen kimse önce Allah'a yaklaştıracak bir iyilik yapmalıdır, iyilik yapmak isteyen de en güzelini ve en pahalısını araştırmalıdır.

Nitekim Hazret-i Ömer radıyallahü anh'ten üç yüz dinar kıymetinde asil bir deve kurban ettiği rivâyet edilmiştir. Ayrıca şu da vardır ki, gerçek müessir Allahü teâlâ'dır, sebepler işarettir, onların tesiri yoktur. Kendini gerçekten öldürmek, azılı düşmanım tanımak isteyen bir kimsenin takip edeceği yol, şehvet gücü demek olan ve çocuklukla yaşlılık arasındaki (en kuvvetli zamanındaki) nefsinin öküzünü öldürmektir. O nefis kendini beğenmiş, parlak, dünyayı aramada ezilmemiş, kirden salim ve çirkinlik emaresi yokken (öldürülmelidir). Bunun (boğazlamanın) yolu budur, o zaman eseri nefse ulaşır, o da temiz bir hayatla yaşar; hâlini ortaya çıkaracak ve akılla vehim arasındaki itişip kakışmayı ortadan kaldıracak şeyi dile getirir.

73 ﴿