137

Eğer sizin ona îman ettiğiniz gibi îman ederlerse, doğru yolu bulmuşlardır. Eğer yüz çevirirlerse, ancak onlar muhalefettedirler. Onlara karşı Allah sana yetecektir. O, hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.

"Eğer sizin ona îman ettiğiniz gibi îman ederlerse, doğru yolu bulmuşlardır". Bu da taciz ve susturma türündendir:

"Onunki gibi bir sûre getirin” (Bakara: 23) kavline benzer. Çünkü ne Müslüman'ların îman ettiği bir şey ne de İslâm dini gibi bir din vardır. Bimislihi'deki be'nin tadiye için değil de alet için olduğu da söylenmiştir. Mana da şöyle olur: Îmanı sizin yolunuz gibi hakka götürecek bir yolla elde etmeye çalışırlarsa. Çünkü maksadın birliği yolların çeşitli olmasına mani değildir.

Ya da be te'kit için zâittir, Meselâ:

"Cezaü seyyietin bimisliha” (Yûnus: 27) kavli gibi. Mana da: Eğer Allah'a sizin ona îmanınız gibi îman ederlerse, şeklinde olur.

Ya da misi araya sokuşturulmuşum Meselâ "veşehide şahidün min beni İsrâîle alâ mislihi” (Ahkâf: 10) kavli gibi, yani aleyhi demektir.

"Bima amentüm bihi” yahut "billezi amentüm bihi” okuyanların kırâatı da buna şahitlik eder.

"Eğer yüz çevirirlerse, ancak onlar muhalefettedirler". Yani îmandan veya sizin onlara dediklerinizden yan çizerlerse, onlar başka değil hakka karşıttırlar. O da inatlaşma ve muhalefettir. Çünkü muhâliflerden her biri diğerinin karşı sıkkındadır.

"Onlara karşı Allah sana yetecektir” bu da mü'minler için tesellidir, düşmanlık edenlere karşı korunacak ve yardım edileceklerine dâir vaattir.

"O hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir” bu da ya va'din devamıdır; sözlerini işitir ve ihlâsınızı bilir ve sizi mutlaka mükâfatlandırır demektir ya da yan çizenler için tehdittir, Allah onların açıkladıklarını işitir, gizlediklerini bilir ve ona göre cezalarını verir, demektir.

137 ﴿