200Hac ibâdetlerinizi bitirdiğiniz zaman Allah'ı zikredin, tıpkı atalarınızı zikrettiğiniz gibi, hatta daha çok zikredin. İnsanlardan kimileri, "Rabbimiz, bize dünyada ver” der; onun âhirette nasibi yoktur. "Hac ibâdetlerinizi bitirdiğiniz zaman” hac ibâdetlerini icra edip de ondan boşaldığınız zaman "Allah'ı zikredin, tıpkı atalarınızı zikrettiğiniz gibi” onu çok ve mubalâgalı şekilde zikredin, tıpkı övünürken babalarınızı zikrettiğiniz gibi. Araplar hac ibâdetlerini bitirip de mescitle dağ arasında vakfe yaptıktan sonra atalarının gurur verici taraflarını ve annelerinin güzelliklerini anlatırlardı. (Hatta daha çok zikredin) ya zikre ma’tûf olarak mecrûrdur ki, zikir o zaman mecaz olarak zakir demek olur, Mana da şöyledir: Fezkurullahe zikren kezikriküm abaeküm yahut kezikrin eşedde minhu ve eblağa. Ya da zikrin muzâfun ileyhi'ne ma’tûftur, mana da şöyle olur: Ev kezikri kavmin eşedde minküm zikren. Ya da abaeküm'ün üzerine atfedilmekle mensûbtur, zikren de mezkur fiille (mensûb)tur, mana da ev kezikriküm eşedde mezkuren min abaiküm şeklinde olur ya da manadan anlaşılan gizli bir şeyle mensûbtur, takdiri şöyledir: Kunu eşedde zikren minküm liabaiküm. "İnsanlardan kimileri der” bu da zikredenlerin ayrımım yapmaktadır; az zikreden ki, Allah'ı zikretmekle ancak dünyayı ister. Bir de çok zikreden vardır ki, onunla iki yurdun hayrını ister. Maksat çok zikre teşvik ve ona doğru irşattır. "Rabbimiz, bize dünyada ver” yani bize vergini ve cömertliğini dünyada yap "onun âhirette nasibi yoktur” yani hissesi yoktur, çünkü onun bütün düşüncesi dünya ile sınırlıdır yahut hisse istemesi yoktur. |
﴾ 200 ﴿