283Eğer yolculukta olur da katip bulamazsanız, o zaman alınmış rehinler yeter. Eğer birinizden emin olursanız, kendisine güvenilen emanetini yerine getirsin ve Rabbi olan Allah'tan korksun. Şahitliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse, onun kalbi günahkârdır. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir. "Eğer yolculukta olur da” yani seferde olursunuz da (katip bulamazsanız, o zaman alınmış rehinler yeter). Rihan lâfzı ya haber ya mübteda ya da naib-i fâil olmak üzere merfû’dur. Bu talik rehin almak için yolculuğun şart olması için değildir, nitekim Mücâhid ile Dahhak böyle zannetmişlerdir. Çünkü aleyhisselâm Efendimiz Medîne'de zırhını bir Yahûdîye ailesi için aldığı yirmi ölçek arpaya rehin bırakmıştı. Bu daha çok katip bulunmaz zannıyla relinin yazma yerine geçmesi içindir. İmâm-ı Mâlik dışında cumhur mal ele alınmakla rehnin gerçekleşeceğini söylemiştir. İbn Kesîr ile Ebû Amr sukuf vezninde rühün okumuşlardır ki, ikisi de rehn'in çoğuludur, relin de merhun manasınadır. Elifsiz olarak he'nin sükûnu ile rehn şeklinde de okunmuştur. "Eğer birbirinizden emin olursanız, kendisine güvenilen emanetini yerine getirsin". Yani bazı alacaklılar bazı vereceklilerden emin olursa, güvendiği için rehine gerek duymazsa demektir. (Kendisine güvenilen emanetini yerine getirsin) yani borcunu demektir. Ona emanet demesi rehin almamakla ona güvendiği içindir. Hemzeyi ye'ye kalp ederek elleziytümine ve ye'yi te'ye idgam ederek vellezittümine de okunmuştur. Bu ise hatadır, çünkü hemzeden dönen harf hemze hükmündedir, idgam edilmez. "Rabbi olan Allah'tan korksun” hiyanetten ve hakkı inkâr etmekten. Bunda birkaç tane mübalağa vardır. "Şahitliği gizlemeyin” ey şâhitler yahut ey borçlular. Şahitlik de kendilerine karşı ettikleri şahitliktir. (Kim onu gizlerse, onun kalbi günahkârdır) ye'semu kalbuhu yahut kalbuhu ye'semu demektir. Cümle "inne” edatının haberidir. Günahın kalbe isnat edilmesi, saklamak kalp işinden olmasındandır. Bunun bir benzeri de: Göz zina eder ve kulak zina eder hadisidir. Ya da bu mübalağa içindir, çünkü kalp organların başıdır, onun işi de işlerin en büyüğüdür. Sanki şöyle denilmiştir: Günah onun içine yerleşir, en şerefli organını ele geçirir ve diğer günahlarının üzerine çıkar. Nasb ile (temyiz olarak) kalhehu da okunmuştur, Meselâ hasenun vechehu'da olduğu gibi. "Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir” bu da tehdittir. |
﴾ 283 ﴿