19Allah katında gerçek din İslâm'dır. Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki kıskançlıktan dolayı ihtilafa düştü. Kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse, şüphesiz Allah'ın hesabı çabuktur. (Allah katında gerçek din İslâm'dır). Birinciyi pekiştiren yeni söz başıdır, yani Allah katında İslâm'dan başka beğenilen din yoktur. O da tevhidtir, Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem'in getirdiği şeylerin zırhına bürünmektir. Kisâî "ennehu"dan bedelül kül olmak üzere feth ile (enne) okumuştur, eğer İslâm îman veya onu içine alan şeyle tefsir edilirse; bedel-i istimal olmak üzere de feth ile okumuştur, eğer İslâm şerîatla tefsir edilirse. Kesre ile "innehu” ve ikincinin başına fiil (şehide) gelmek ve aralarmdakinin de itiraz cümlesi olmak üzere feth ile enne de okunmuştur, ya da şehide'nin bir defa kâle, bir defa da alime yerine kullanılması ile böyle okunmuştur, çünkü şehide'de bu ikisinin de manası vardır. "Kendilerine kitap verilenler ihtilâf etmedi” Yahûdî ve Hıristiyanlardan yahut geçmiş kitap sahipleri ihtilâf etmedi, ancak şundan dolayı ihtilâf ettiler; bir topluluk: O haktır, dedi, bir topluluk da: O Araplara hâstır, dedi. Bir topluluk da onu tamamen reddetti. Ya da tevhidte ihtilâf ettiler; Hıristiyanlar üçlemeyi kabul ettiler. "Yahûdîler: Üzeyr Allah'ın oğludur, dediler". (Tevbe: 30) Şöyle de denilmiştir: Onlar Mûsa kavmidir ki, onun ardından ihtilâf ettiler. Onlar Îsa aleyhisselâm hakkında ihtilâf eden Hıristiyanlardır da, denilmiştir. "Ancak kendilerine ilim geldikten sonra ihtilâf ettiler” yani gerçek durumu öğrendikten ve o hususta âyet ve delillerle ilim sâhibi olduktan sonra. "Aralarındaki kıskançlıktan” birbirlerini çekemediklerinden ve başkanlık istediklerinden tartıştılar, şüpheden ve durumun kapalılığından değil. "Kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse, şüphesiz Allah'ın hesabı çabuktur". Bu da onlardan inkâr edenlere tehdittir. |
﴾ 19 ﴿