44

Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Onlardan, Meryem'i kim himayesine alacak, diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Onlar çekişirlerken de yanlarında değildin.

"Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir". Yani bu zikrettiklerimiz ancak vahiyle bileceğin geçmiş kıssalardır.

"Onlar kalemlerini atarlarken yanlarında değildin” kurra oklarını atarlarken demektir.

Şöyle de denilmiştir: Tevrat'ı yazdıkları kalemleri teberrüken atarlarken demektir. Maksat münkirleri susturmak için vahiy olduğunu tespit etmektir. Çünkü olayları bilmenin yolu gözle görmektir yahut duymaktır. Duymaması bellidir, onda şüpheleri yoktur. Geriye gözle görme ihtimalini itham etme kaldı ki, hiçbir akıllı böyle düşünmez.

"Eyyühüm yekfulu meryeme” bu da mahzûfa bağlıdır, onu da yulkune aklamehüm göstermektedir ki, yulkuneha liyalemu ya da eyyühüm yekfulu meryeme demektir.

"Onlar çekişirlerken de yanlarında değildin” onu himayelerine almak için rekabet ederlerken.

44 ﴿