61Kim sana ilim geldikten sonra bu hususta seninle tartışırsa, de ki: Geliniz; oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı ve kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra da dua ve niyaz edelim de Allah'ın lanetini yalancıların üzerine kılalım. "Kim seninle tartışırsa” Hıristiyanlardan "bu hususta” Îsa hakkında "sana ilim geldikten sonra” ilmi doğuran açıklamalar geldikten sonra, "de ki: Geliniz” fikir ve kararlılıkla "oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı ve kendimizi ve kendinizi çağıralım". Yani bizden ve sizden her birimiz kendisini, ailesinin en kıymetlisini ve kalbine en yakın olanını lânetleşmeye çağırsın ve ona sürüklesin. Aileyi nefse tercih etmesi, insanın onların uğrunda kendi canını tehlikeye atıp savaşmasındandır. "Sümme nebtehil” netebahel demektir ki, içimizden yalancıya lâ'net edelim demektir. Bühle ve behle lanettir, aslı terk etmektir. Beheltün nakate denir ki, deveyi memesine torba geçirmeden salıvermektir. "Allah'ın lanetini yalancıların üzerine kılalım". İçinde açıklama olan bir atıftır. Rivâyete göre onlar lânetleşmeye çağrılınca, bakalım, dediler. Kendi başlarına kalınca, fikir babaları olan Akıb'a: Sen ne diyorsun, dediler? O da: Allah'a yemin ederim ki, onun peygamber olduğunu gördünüz, size sâhibiniz Îsa hakkında kesin konuştu. Allah'a yemin ederim ki, bir topluluk bir peygamberle lanetleşirse, mutlaka helâk olurlar. İlle de dininizde kalmak isterseniz, adamla sulh yapın, öyle ayrılın, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'e geldiler; o ise sabah erkenden Hüseyn'i kucağına almış, Hasan'ın da elinden tutmuştu. Fatıme de arkasından yürüyordu, Hazret-i Ali radıyallahü anh de onun arkasında idi. Efendimiz. Ben dua ettiğim zaman siz de amin deyin, diyordu. Piskoposları: Ey Hıristiyanlar cemâati, ben öyle yüzler görüyorum ki, Allah'tan dağı yerinden oynatmasını isteseler mutlaka oynatırdı. Onlarla lânetleşmeyin; helâk olursunuz, dedi. Onlar da Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'e itâat ettiler ve ona iki bin kırmızı hülle (giysi) ile otuz demir zırh verdiler. Efendimiz de: Ruhumu elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, eğer lanetleşselerdi, maymuna ve domuza dönerler ve vadileri ateşle dolardı. Allah Necran'ı ve halkını, hatta ağaçlardaki kuşlarını yerle bir ederdi, dedi. Bu da onun peygamberliğinin ve ehl-i beytinin faziletine delildir. |
﴾ 61 ﴿