66

İşte sizler onlarsınız ki, bilginiz olduğu şeyde tartıştınız. Bilginiz olmayan şeyde ise niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir halbuki siz bilmezsiniz.

 (Sizler onlarsınız ki, bilginiz olduğu şeyde tartıştınız) ha tembih harfidir, farkında olmadıkları hâle dikkatleri çekilmiştir. Entüm de mübteda'dır, haulai de haberidir. Hacectüm de birinciyi açıklayan başka bir cümledir, yani sizler o ahmaklarsınız demektir. Ahmaklığınızın ispatı da şudur ki, sizler Tevrat'ta ve İncil'de bulduğunuz şeyler hakkında inadına mücadele ettiniz yahut onlarda olduğunu iddia ettiğiniz şeylerde mücadele ettiniz, ya bilginiz olmayan ve kitabınızda İbrâhîm'in dini hakkında zikri geçmeyen şeyde niçin tartışıyorsunuz? Haulai Ellezîne manasınadır, hacectüm de sılasıdır, denilmiştir.

Şöyle de denilmiştir: Ha entüm'ün aslı eentüm'dür, buda onların ahmaklıklarını sormakta ve bundan şaşmaktadır. Sonra hemze he'ye kalp olundu. Nâfi' ile Ebû Amr nerede olsa med ile ve hemzesiz haentüm okumuşlardır. Verş daha az med ile okumuştur, Kunbül de he'den sonra elifsiz hemze ile okumuştur. Kalanlar da med ve hemze ile okumuşlardır. Bezzi ise aslı üzere meddi kısaltarak okumuştur.

"Allah bilir” tartıştığınız şeyleri "siz bilmezsiniz” siz onların cahilisiniz.

66 ﴿