79

Allah bir beşere kitap, hikmet ve peygamberlik versin de, sonra da insanlara,

"Allah'ı bırakıp bana kullar olun” desin, ona yakışmaz. Ancak o:

"Kitabı öğretmeniz ve onun dersini alıp vermenizle rabbani olun” der.

"Allah bir beşere kitap, hikmet ve peygamberlik versin de, sonra da insanlara,

"Allah'ı bırakıp bana kullar olun” desin, ona yakışmaz". Bu da Îsa'ya tapanları yalanlamakta ve reddetmektedir. Şöyle denilmiştir: Ebû Rafi el - Kurazi ile Seyyid Necranî: Ya Muhammed, sana ibâdet etmemizi ve seni ilâh edinmemizi mi istiyorsun, dediler? O da: Allah'tan başkasının ibâdet edilmesinden ve Allah'tan başkasma ibâdeti emretmekten Allah korusun; beni bununla göndermedi, bana bunu da emretmedi, dedi, âyet bunun üzerine indi. Şöyle denilmiştir: Bir adam: Ya Resûlallah, birbirimize selâm verdiğimiz gibi sana da selâm veriyoruz; sana secde edelim mi, dedi? O da: Hayır, Allah'tan başka birine secde edilmesi uygun değildir, ancak Peygamberinize saygı gösterin ve hak sâhibinin hakkını tanıyın, dedi.

"Ancak Rabbani olun” fakat, Rabbani olun, der. Rabbani Rabbe mensup demektir, nispet için elif ve nûn ziyade edilmiştir, lehyani (sakalı büyük) rakbani (boynu kalın) gibi. O da ilim ve amelde kamil demektir.

"Kitabı öğretmeniz ve dersini alıp vermenizle” kitabı talim etmeniz ve dersini görmenizle. Çünkü öğretmek ve öğrenmenin faydası itikat ve amel etmek için hakkı ve hayrı tanımaktır. İbn Kesîr, Nâfi', Ebû Amr ve Ya'kûb alimiyn manasına ta'lemune okumuşlardır. Tedris'ten tüderrisune ve edrese'den de tüdrisune okunmuştur ki, derrese manasına olur, tıpkı ekreme ve kerreme gibi. Meşhur kırâatin da bu manaya olması da câizdir ki, takdiri: Bima küntüm tedrusunehu alennasi demek olur.

79 ﴿