140Eğer size bir yara dokunuyorsa, onlara da o kadar bir yara dokunmuştur. Bu günleri insanların arasında döndürüyoruz. Bu da Allah'ın, îman edenleri bilmesi ve içinizden şâhitler edinmesi içindir. Allah zâlimleri sevmez. (Eğer size bir yara dokunuyorsa) Hamze, Kisâî ve İbn Ayyaş da Âsım'dan rivâyet ederek kaf'ın zammı ile (kurhun) okumuşlar, diğerleri ise feth ile (karhün) okumuşlardır. İkisi de lügattir, da'f ve du'f gibi. Feth ile yaralama, zam ile de acısıdır, denilmiştir. Mana da şöyledir: Eğer Uhut'ta size dokundularsa siz de Bedir'de onlara o kadar dokundunuz. Sonra onlar zayıflık ve korkaklık göstermediler; zayıflık göstermemeye siz daha layıksınız. Çünkü siz Allah'tan onların beklemediği şeyleri bekliyorsunuz. Her iki dokunma da Uhut'ta olandır denilmiştir. Çünkü Müslümanlar da Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in emrine muhalefet etmeden önce onlara bazı zararlar vermişlerdi. "Bu günleri insanların arasında döndürüyoruz” bir onları gâlip getiriyoruz, bir de ötekilerini. Şu sözde olduğu gibi: Bir gün aleyhimize ve bir gün lehimize; Bir gün üzülürüz, bir gün de seviniriz. Âyette geçen müdavele muavede gibidir: Daveltüşşey'e beynehüm fetedaveluhu denir ki, bir şeyi elden ele dolaştırmaktır. Eyyam lâfzının sıfat ve haber olma ihtimali vardır. Nüdavilüha'mn da haber ve hâl olma ihtimali vardır. Bunlardan maksat zafer ve gâlibiyet günleridir. "Liyalemellahül lezine amenu” mahzûf illete ma’tûftur yani şöyle şöyle olsun da Allah da bilsin demektir. Bu da illetin tek olmadığını ve mü'minin başına gelen şeyde bilinmeyen hayırlar olduğunu gösterir. Ya da illet olan fiil mahzûftur, takdiri de şöyledir: Îmanda sebat edenleri dönek olandan ayırmak için bunu yaptık. Bu gibi şeylerde ve zıtlarında kastedilen, Allah'ın ilmini ispat yahut nefy etmek (çürütmek) değildir; bilâkis delil tariki ile malumu ispat ve nefyetmektir (Allah'ın ilmi değişmez, bilinen şeyler değişir). Manası şöyledir de denilmiştir: Onları öyle bir bilsin ki, bundan da ceza meydana gelsin. Bu da bir şeyi mevcut ilen bilmek demektir. "Ve içinizden şâhitler edinmesi içindir” içinizden bazı kimselere şahitlik ikram etsin, bundan da Uhut şehitlerini murat ediyor. Ve sizden zorluklara karşı sebat ve sabır göstermelerinden dolayı âdil şâhitler edinmesi için. "Allah zâlimleri sevmez” içi dışı başka olanları ya da kâfirleri sevmez demektir. Bu da ara cümlesidir, Allah'ın kâfirlere gerçek şekilde yardım etmeyeceğini gösterir. Onları sadece helake yaklaştırmak ve mü'minleri de denemek için zaman zaman gâlip eder. |
﴾ 140 ﴿