165Demek onlara iki kat getirdiğimiz bir musibet başınıza geldiği için mi: "Bu nereden?” dediniz. De ki: Bu, kendi katınızdandır. Şüphesiz Allah, her şeye kâdirdir. "Evelemma esabetküm” hemze ikrar ettirmek içindir, vâv da cümleyi Unut kıssasından geçene ya da mahzûf bir fiile atfetmektedir, Meselâ efaaltüm keza ve kultum gibi. Lemmâ da onun esabetküm'e izafe edilen zarfıdır yani başınıza musibet geldiği zaman mı demektir o da Uhut'ta sizden yetmiş kişinin öldürülmesidir. Öyle idiniz ki, Bedir'de bunun iki katını onlara verdiniz; yetmiş adam öldürüp yetmişini de esir ettiniz. Allah bize zafer vadettiği hâlde bu da nereden başımıza geldi, dediniz? "De ki: Bu, kendi katınızdandır” yani emre muhalefet ederek kendinizin irtikâp ettiği şeylerdendir. Çünkü bu vaat sebat ve itâat şartına ya da Medîne'den çıkmama şartına bağlı idi. Hazret-i Ali radıyallahü anh'ten de: Bedir'de fidyeyi tercih etmenizden dediği rivâyet edilmiştir. "Şüphesiz Allah, her şeye kâdirdir.” yardım etmeye de etmemeye de, sizi üstün etmeye de sizi mağlup etmeye de. |
﴾ 165 ﴿