178Kâfirler kendilerine süre vermemizi kendileri için hayırlı sanmasınlar. Biz onlara ancak günahlarını artırmaları için süre veriyoruz. Onlar için aşağılayıcı bir azâp vardır. (Kâfirlere süre vermemizi onlar için sâkin hayırlı sanma). Hitap Resûl aleyhisselâm'adır ya da böyle sanan herkesedir. Ellezîne mef'ûlüdür, ennema nümli lehüm de ondan bedeldir. Hasibe'nin tek mefulla yetinmesi bedele dayandığı içindir, o iki mef’ûlün yerine geçer, Meselâ "em tahsebu enne ekserehüm yesmaun” (Furkân: 44) kavlinde olduğu gibi ya da muzâf takdiri ile ikinci mef'ûldur, Meselâ: Vela tahsebennellezine keferu ashâbe ennel imlae hayrun lienfüsihim yahut vela tahsebenne halellezine keferu ennel imlae hayrun lienfüsihim. "Mâ” da mastariyedir, hakkı ayrı yazılmak idi, ancak İmâm Mushaf'ta bitişik düştüğü için öyle kalmıştır. İbn Kesîr, Ebû Amr, Âsım, Kisâî ve Ya'kûb ye ile okumuşlardır, o zaman Ellezîne fâil olur, enne de mâ ve çevresindekilerle beraber mef'ûl olur. İbn Âmir, Hamze ve Âsım Kur'ân'ın her yerinde sin'in fethi ile tahsebenne okumuşlardır. İmlâ süre vermek ve ömrü uzatmaktır. Serbest bırakmak da denilmiştir ki, emla liferesihi deyiminden gelir, at istediği gibi otlasın diye ipini uzatmaktır. "İnnema nümli lehüm liyezdadu isma” bu da geçene hüküm vermek için illet bildiren yeni söz başıdır. "Mâ” kâffe'dir, lâm da irâde lamıdır. Mu'tezile'ye göre akibet lamıdır. Burada feth ile ennema ve birincinin kesri ile (innema) ye ile layahsebenne de okunmuştur ki, mana şöyle olur: Kâfirler onlara süre vermemizin günahlarını artırmak için olmadığım, bilâkis tevbe için ve îmana gelmeleri için olduğunu anlasınlar. Ennema nümli lehüm hayr itiraz cümlesidir, mana da: Eğer fark ederler ve kusurlarım telâfi ederlerse, süre vermemiz onlar için hayırdır, şeklinde olur. (Onlar için aşağılayıcı bir azâp vardır) buna göre vâv'ın hâl için olması câizdir ki, mana şöyle olur: Aşağılayıcı bir azâp için hazırlanmış olarak günahlarını artırmak için. |
﴾ 178 ﴿