180Allah'ın, kendilerine lütf-ü kereminden verdiği şeylerde cimrilik edenler, sâkin bunun kendileri için hayırlı olduğunu zannetmesinler. Bilâkis o onlar için serdir. O cimrilik ettikleri şey kıyâmet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Allah'ın, kendilerine lütf-u kereminden verdiği şeylerde cimrilik edenler, sâkin bunun kendileri için hayırlı olduğunu zannetmesin). Kırâatlar geçen Âyetteki gibidir. Kim te ile okursa, iki mef'ulü mutabık olsun diye muzâf takdir eder, yani vela tahsebenne buhlellezine yebhalune hüve hayran lehum gibi. Ye ile okuyan da fâili Resûle veyahut men yahsebu'ya gönderirse o da öyle yapmış olur. Eğer fâili mevsûl yaparsa, birinci mef'ûl hazfedilmiş olur çünkü yebhalune ona delâlet eder yani lâ yahsebennel buhalau buhlehüm hüve hayran lehum olur. "Bilâkis o” cimrilik "onlar için serdir” çünkü onlara azâp getirir. "O cimrilik ettikleri şey kıyâmet gününde boyunlarına dolanacaktır” bu da onu açıklamaktadır. Mana da şöyledir: Cimrilik ettikleri şeyin vebali tok gibi boyunlarına geçecektir. Aleyhis-salâtü ves-selâm Efendimiz de şöyle buyurmuştur: Bir adam malının zekatını vermezse malı kıyâmet gününde kel bir yılan olur boynuna dolanır. "Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır” o ikisinde miras kalan şeyler onundur. Öyle ise onlara ne oluyor da onun malında cimrilik ediyorlar ve onu Allah yolunda harcamıyorlar? Ya da tuttukları ve onun yolunda harcamadıkları şeye onları helâk etmekle o mirasçı olur; yangısı ve cezası da onlara kalır. "Allah yaptıklarınızdan” verip vermediğiniz şeylerden "haberdardır” size karşılığını verir. Nâfi', İbn Âmir, Âsım, Hamze ve Kisâî kalıp değiştirerek te ile (tamelun) okumuşlardır ki, bu tehditte daha ağırdır. |
﴾ 180 ﴿