187

Bir vakitler Allah kendilerine kitap verilenlerden onu insanlara mutlaka açıklayacaksınız ve saklamayacaksınız diye söz almıştı. Onlarsa bunu sırtlarının arkasına atmış ve onunla az bir bedel almışlardı. O satın aldıkları şey ne kötüdür!

"Ve iz ehazallahu” yani Allah'ın aldığı vakti hatırla demektir,

"kendilerine kitap verilenlerden aldığı sağlam sözü” bundan alimleri kastediyor.

"Onu mutlaka açıklayacaksınız ve saklamayacaksınız diye” bu da onlara edilen hitabı hikâye etmektedir. İbn Kesîr, Ebû Amr ve Âsım da İbn Ayyaş rivâyetinde ye ile okumuşlar, çünkü onlar gâiptirler, demişlerdir. Letübeyyinünnehu'daki lâm da "ehazallahu misakal lezine” kavlinin yerini aldığı kasemin cevabıdır, zamir de kitaba râcidir.

"Onu attılar” o sözü "sırtlarının arkasına” ona riayet etmediler ve ona dönüp bakmadılar. Âyette geçen nebz önem vermemek ve iltifat etmemek için misaldir. Bunun zıddı da bir şeyi gözünün önüne koymaktır.

"Onunla satın aldılar” ona bedel olarak aldılar "az bir paha” dünyalıktan.

"Satın aldıkları şey ne kötüdür!” nefisleri için tercih ettikleri şey. Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'den şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Kim bir ilmi ehlinden saklarsa, ağzına ateşten bir gem vurulur. Hazret-i Ali radıyallahü anh'ten de şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Allah ilim ehlinden öğretmeleri sözünü almadıkça Câhillerden öğrenme sözünü almamıştır.

187 ﴿