192

Ey Rabbimiz, şüphesiz sen kimi ateşe sokarsan, onu perişan etmişsindir. Zâlimlerin yardımcıları yoktur.

"Ey Rabbimiz, şüphesiz sen kimi ateşe sokarsan, onu perişan etmişsindir". Yani onu per perişan etmişsin demektir. Meselâ: Sıman dağının merasına yetişen (her meraya) yetişmiştir, sözü gibi. Bundan maksat sığınılan ateşin büyük olduğunu göstermektir. Bundan da şiddetli korkularına ve ondan korunmak istemelerine dikkat çekilmek istenmiştir. Bunda ruhî azabın daha ağır olduğuna da işâret vardır.

"Zâlimlerin yardımcıları yoktur” bunlardan cehenneme girenler murat edilmiştir. Zâlimler diyerek zamir değil de zâhir isim kullanılması zulümlerinin onların ateşe girmelerine sebep olmasından ve kurtulmak için yardımın kesilmesindendir. Yardımın olmamasından şefaatin de olmaması lâzım gelmez, çünkü yardım zorla azaptan kurtarmaktır (şefaat ise rica ve minnetle kurtarmaktır).

192 ﴿