17

 Allah katında tevbe ancak bilmeden kötülük edip sonra da çarçabuk tevbe edenler içindir. İşte Allah onların tevbelerini kabul eder. Allah çok iyi bilen ve hikmet sâhibidir.

"Tevbe ancak Allah'ın üzerinedir” yani tevbenin kabulü tevbe eden tevbe ettiği takdirde kabul edeceğine dâir va'di gereği Allah'ın üzerine vâcip kılınmış gibidir.

"Bilmeden kötülük edenler içindir” onu beyinsizce yapanlar içindir. Çünkü günahı irtikâp etmek beyinsizlik ve cahilliktir. Bunun içindir ki: Allah'a isyan eden cahildir, cahilliğinden dönünceye kadar öyledir, denilmiştir.

"Sonra da çarçabuk tevbe edenler içindir” yakın zamanda yani ölüm gelmeden önce demektir. Çünkü Allahü teâlâ:

"Nihayet birine ölüm geldiği zaman” (Nisa: 19) buyurmuştur. Efendimiz de: Şüphesiz Allah, kulunun tevbesini kabul eder, can boğaza gelmeden önce, buyurmuştur. Ona, yakın demesi hayat süresinin kısa olmasındandır, çünkü Allahü teâlâ:

"De ki: Dünya zevki azdır” (Nisa: 77) buyurmuştur.

Ya da kalplerine onun sevgisi sızıp da karakter hâline gelmeden ve dönmesi zorlaşmadan demektir.

"Min karibin"deki min edâtı cüz ve dilim göstermek içindir, yani yakın bir zaman diliminde demektir ki, o da onlara ölüm baskısı gelmeden ya da kötülük onlara süslü hâle gelmeden önce demektir,

"İşte Allah onların tevbelerini kabul eder” daha önce "tevbe ancak Allah'ın üzerinedir” (Nisa: 17) ayetiyle kendi üzerine yazdığı ve va'dettiği sözü yerine getireceğine dâir yeni bir vaattir.

"Allah çok iyi bilendir” onların tevbedeki ihdaslarını bilir "hikmet sâhibidir” hikmet sâhibi de tevbe edeni cezalandırmaz.

17 ﴿