31

Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan kaçınırsanız kötülüklerinizi örter ve sizi girilecek pek değerli bir yere sokarız.

"İn tectenibu kebaire mâ tünhevne anhu” Allah ve Resûlünün yasak ettikleri büyük günahlardan sakınırsanız demektir. Cins murat edilerek "kebîre” şeklinde de okunmuştur.

"Kötülüklerinizi örteriz” küçük günahlarınızı bağışlar ve onları sileriz. Büyük günahlarda ihtilâf edilmiştir, en yakın ihtimal onu yapana şerîatın had uyguladığı ve açıkça tehdit ettiği günahtır. Haramlığı kesin olarak bilinen de denilmiştir. Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'den şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Büyük günahlar yedidir: Allah'a şirk koşmak, Allah'ın haram ettiği cana kıymak, namuslu kadına iftira etmek, yetim malı yemek, faiz yemek, savaştan kaçmak ve ana babaya isyan etmek. İbn Abbâs radıyallahü anhuma'dan da: Büyük günahlar yediden çok yedi yüze daha yakındır, dediği rivâyet edilmiştir. Burada onlardan şirkin çeşitleri murat edilmiştir denilmiştir, çünkü Allahü teâlâ.

"Şüphesiz Allah, kendine şirk koşulmasını bağışlamaz, bundan ötesini bağışlar” (Nisa: 48) buyurmuştur.

Şöyle de denilmiştir: Günahların büyüklük ve küçüklüğü altındaki ve üstündekine göredir. Bu itibarla büyük günahların en büyüğü şirk koşmaktır, küçük günahların da en küçüğü içten geçen kuruntulardır. Bu ikisinin arasında ikisine de denilmesi doğru olan şeyler vardır; Binâenaleyh kimin karşısına iki şey çıkar da nefsi onlara davet ederse, o da kendini tutamaz büyüğünden vazgeçerse, irtikap ettiği şey bağışlanır. Çünkü büyüğünden kaçındığı için sevabı hak etmiştir. Belki bunlar da şahıslara ve hâllere göre değişen şeylerdendir. Baksanıza Allahü teâlâ başkasına hata saymadığı ve ondan dolayı muaheze etmediği hâlde Nebi'sini ondan dolayı kınamıştır.

"Sizi girilecek pek değerli bir yere sokacağız” cennete ve vaat edilen sevaba ya da ikram göreceği bir yere demektir. Nâfi' mim'in fethi ile (medhalen) okumuştur ki, mekâna da mastara da ihtimali vardır.

31 ﴿