73

Eğer size Allah'tan bir lütuf dokunursa, sanki hiç aranızda dostluk yokmuş gibi,

"keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarı elde etseydim” der.

"Eğer size Allah'tan bir lütuf dokunursa” fetih ve ganimet gibi (mutlaka der) te'kit etmesi aşırı üzüntüsündendir. Zamiri "men"in manasına göndererek lâm'ın zammı ile (leyekulünne) de okunmuştur,

"Sanki aranızda hiç dostluk yokmuş gibi” bu da fiille mef'ulü arasında giren itiraz cümlesidir, mef'ulü de "ya leyteni kuntu maahüm...” (keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarı elde etseydim) kısmıdır. Bu da inançlarının zayıf olduğunu bildirmek ve bu sözün sizinle onun arasında hiçbir ilişki olmayan birinin sözü olduğunu göstermek içindir. O sırf mal için sizinle beraber olmak ister.

Ya da (yaleyteni...) kısmı "leyekulenne"deki zamirden hâl’dir ya da söylenen söze dahildir yani insanların maneviyatını bozan o kimse etkilediği münâfıklara ve zayıf Müslümanlara kışkırtmak ve haset etmek için böyle der, sanki sizinle Muhammed'in arasında hiç sevgi yokmuş da sizden yardım istememiş havasını estirmek ister. Böyle der ki, kendi gibi sizin de başarı elde etmenizi diler, keşke ben de onlarla beraber olaydım, der. Bunun ilk cümleye bağlı olduğu da söylenmiştir ki, zayıftır. Çünkü cümlenin arasına lâfzan ve manen münasebeti olmayan şeyler giremez. Keen şeddeliden tahfif edilmiştir, ismi de zamir-i şendir, o da mahzûftur.

İbn Kesîr, Hafs da Âsım'dan naklen, Rüveys de Ya'kûb'tan rivâyeten te ile "tekün” okumuşlardır, çünkü meveddet lâfzı müennestir.

"Ya leyteni"deki münâda da mahzûftur, ya kavmi, demektir.

Şöyle de denilmiştir: Ya mecazen tembih için söylenmiştir, efuze de temenninin cevabı olarak mensûbtur. Ref ile de okunmuştur ki, takdiri şöyledir: Feene efuzu zalikel vakti, ya da "küntü"ye ma’tûftur.

73 ﴿