108

Onların Allah'tan başka dua ettiklerine sövmeyin ki, sonra tecâvüz ederek cahillikle Allah'a söverler. Böylece her ümmete amelini süsledik. Sonra dönüşleri Rabb'lerinedir. O da onlara yaptıklarını haber verir.

"Onların Allah'tan başka dua ettiklerine sövmeyin". Yani taptıkları ilâhlarını çirkin şeylerle anmayın (sonra tecâvüz ederek Allah'a söverler) haktan bâtıla geçerek "bilmeden” Allah'ı ve zikredilmesi gerekeni bilmeden. Ya'kûb "uduvven” okumuştur. Ada fülanün adven ve uduvven ve adaen ve udvanen şeklinde çekimi yapılır.

Rivâyete göre aleyhisselâm Efendimiz onların ilâhlarına dil uzatırdı, onlar da: Ya İlâhlarımıza sövmeyi bırakırsın ya da biz de senin ilahına kötü söyleriz, dediler. Âyet de bunun üzerine indi.

Şöyle de denilmiştir: Müslümanlar onların ilâhlarına söverlerdi; sövmeleri Allah'a sövmeye sebep olmasın diye bundan men edildiler. Bunda şuna delil vardır ki, tâat daha çok isyana sebep olursa, onu terk etmek vâcip olur. Çünkü şerre götüren de serdir.

"Böylece her ümmete amelini süsledik". Hayır ve şer, bunu da onlara imkân vermek ve onları başarıya ve başarısızlığa götürmekle yaptık. Ameli şerle ve her ümmeti de kâfirlerle belirlemek de câizdir. Çünkü söz onların hakkındadır. Müşebbeh bih Allah'a sövmelerinin onlara süslü gösterilmesidir.

"Sonra dönüşleri Rabb'lerinedir. O da onlara yaptıklarını haber verir” onları hesaba çekmek ve onlara cezalarını vermekle.

108 ﴿