101İşte bu kentlerin haberlerinden sana anlatıyoruz. Yemin olsun, onlara peygamberleri mu'cizeler getirmişti. Daha önce yalanladıklarına îman edecek değillerdi. İşte Allah kâfirlerin kalplerini böyle mühürler. (İşte bu kentlerin) yani bahisleri geçen ümmet kentlerinin (haberlerinden sana anlatıyoruz). Nekussu hâl’dir, eğer "el - kura” haber kıhnırsa, isim cümlesinin faydası da bu anlatımla temin edilmiş olur. Nekussu haberdir, eğer kura sıfat kıhnırsa. İki haber olmaları da câizdir. "Min” bazı manasınadır, yani bazı haberlerini anlatıyoruz, onların anlatmadığımız haberleri de var demektir. "Yemin olsun, onlara peygamberleri mu'cizeler getirmişti, îman edecek değillerdi” onları getirdikleri zaman "daha önce yalanladıklarına” peygamberlerden önce yalanlamış olmaları ve yalanlamaya devam etmeleri sebebiyle. Yani daha önce yalanlamaları sebebiyle peygamberler onları getirince ömür boyu îman edecek değillerdi. Peygamberlerin uzun davetleri ve arka arkaya gelen mu'cizeleri onlara tesir etmedi. "Li-yü'minu"daki lâm olumsuzluğu te'kit etmek ve onların îman etmeye uygun olmadıklarım göstermek içindir. Küfre karar verdikleri ve kalpleri mühürlendiği için îman onlara uymamaktadır. "İşte Allah kâfirlerin kalplerini böyle mühürler". Dirençleri mu'cize ve uyarılarla gevşemez. |
﴾ 101 ﴿