41

Bilin ki, ganimet olarak elde ettiğiniz bir şeyin beşte biri Allah'ın, Resûlün, akrabaların, yetimlerin, yoksulların ve yolcularındır; eğer Allah'a ve hak ile batılın ayrıldığı gün kulumuza indirdiğimize îman ettinizse. Allah her şeye kâdirdir.

"Bilin ki, ganimet olarak elde ettiğiniz” kâfirlerden zorla aldığınız "bir şeyin” şey denecek bir nesnenin hatta bir ipliğin (beşte biri Allah'ındır) mübteda’dır, haberi mahzûftur yani fesabitün enne lillahi humusehu demektir. Kesre ile "feinne” de okunmuştur. Cumhur Allah'ın adının ta'zîm için zikredildiği görüşündedir, tıpkı "vallahu ve Resûlü ehakku en yurdunu” (Tevbe: 62) kavlinde olduğu gibi. Ve Maksat da beşte birin taksimi de atfedilen beşedir.

"Resûlün, akrabaların, yetimlerin, yoksulların ve yolcularındır” Sanki şöyle buyurmuştur: Beşte biri Allah'a aittir, özellikle bunlara sarf edilir. Bunun hükmü de bakidir, ancak Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in hissesi o zamanki gibi Müslümanların menfaatlerine sarf edilir. Nitekim Şeyhayn (Ebû Bekir ile Ömer) radıyallahü anhuma da öyle yapmışlardı.

Şöyle de denilmiştir: O, devlet başkanına verilir. Dört sınıfa verileceği de söylenmiştir. Ebû Hanîfe rahmetüllahi aleyh de: Onun hissesi ve akrabaların hissesi de vefatıyla düşmüştür, hepsi kalan üçe sarf edilir. İmâm-ı Mâlik radıyallahü anh'ten de şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Durum burada devlet başkanına bırakılmıştır. Onu önemli bulduğu yerlere sarf eder. Ebu'l-Âliyye de Âyetin zahirini almış ve: Altıya bölünür, Allah'ın hissesi Ka'be'ye sarf edilir, buyurmuştur. Çünkü

rivâyete göre aleyhisselâm Efendimiz ganimetten bir pençe alır, onu Ka'be için kaldırır, sonra da kalanı beşe bölerdi.

Şöyle de denilmiştir: Allah'ın hissesi beytülmale aittir.

Şöyle de denilmiştir: O Resûlün hissesine ilave edilir.

Akrabalar da Hâşim oğulları ile Muttalib oğullarıdır, çünkü

rivâyete göre aleyhissalatü vesselam Efendimiz akrabaların hissesini onlara taksim etti, Osman ile Cübeyr bin Mut'im: Bu Hâşim oğulları senin kardeşlerindir, faziletlerini inkâr etmiyoruz, çünkü Allah seni onlardan getirmiştir. Ya kardeşlerimiz Muttalib oğullarına ne dersin, onlara verdin, bizi mahrum bıraktın, halbuki biz onlarla aynı derecedeyiz, dediler. Aleyhissalatü vesselam da: Şüphesiz onlar ne cahiliyede ne de İslâm'da bizden ayrılmadılar, dedi ve parmaklarını birbirine geçirdi. Bunlar yalnız Hâşim oğullarıdır da denilmiştir.

Şöyle de denilmiştir: Bunlar Kureyş'in hepsidir, bunda zenginle fakir birdir.

Şöyle de denilmiştir: O, yolcu hissesi gibi fakirlerine mahsustur. Beşte birin hepsi onların da denilmiştir. Yetimlerden, miskinlerden ve yolculardan maksat da onlardan olanlardır. Atıf da akrabaları bu üç sınıfa tahsis etmek içindir, denilmiştir. Âyet de Bedir'de inmiştir. Şöyle denilmiştir: Beşte bir meselesi ilk defa Kaynuka gazasında oldu, bu da Bedir'den bir ay üç gün sonra Şaban'ın on beşinde ve hicretten yirmi ay sonra gerçekleşti.

(Eğer Allah'a îman ettinizse) mahzûfa mütealliktir, bunu da va'lemu göstermektedir yani Allah'a îman ettinizsebilin ki, o beşte biri bunlara tahsis etmiştir. Siz de onlara teslim edin ve kalan beşte dördü alın. Çünkü amele ait ilim emredildiği zaman ondan kuru ilim murat edilmez, çünkü o, dolaylı maksuttur, doğrudan olan murat edilir o da ameldir. (Kulumuza indirdiğimize) Muhammed'e indirdiğimiz âyetlere, meleklere ve yardıma. İki zamme ile "ubudina” da okunmuştur Resûl'e ve mü'minlere demektir.

"Hak ile batılın ayrıldığı gün” Bedir savaşı günüdür, çünkü onda hak ile bâtıl birbirinden ayrıldı.

"İki ordunun karşılaştığı gün” Müslümanlarla kâfirler.

"Allah her şeye kâdirdir” çoğa karşı aza ve meleklerle yardım etmeye kâdirdir.

41 ﴿