2

 İçlerinden bir adama,

"insanları uyar ve îman edenlere, kendileri için Rableri katında yüksek makam olduğunu müjdele” diye vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu?

"Şüphesiz bu, elbette apaçık bir sihirbazdır” dediler.

 (İnsanlar için şaşılacak bir şey mi oldu?) taaccüp için red manasına bir istifhamdır.

"Aceben” kâne'nin haberidir, ismi de "en evhayna"dır. Durum tam ters kabul edilerek ref ile (acebün) de okunmuştur.

Yahut kâne tâmme olur,

"en evhayna” da acebün’den bedel olur. Linnasi’deki lâm da onu şaşılacak bir şey kabul edip inkâr ve istihzalarım ona yöneltmelerindendir.

"İçlerinden bir adam” büyüklerden birine değil de orta halli bir adama demektir.

Şöyle de denilmiştir: Onlar, Allah insanlara Ebû Tâlibin yetiminden başka gönderecek birini bulamadı mı, derlerdi. Bu da aşırı ahmaklıklarından, olaylara yüzeysel bakmalarından ve gerçek vahiy ve peygamberliği anlayanı amalarından dır. Bu böyledir, çünkü aleyhisselâm Efendimiz mal hariç kendilerine göre büyüklerinden geri değildi. Hâlbuki durumun hafif olması (mal telaşı olmaması) bu konuda en büyük yardımcıdır (avantajdır). Bunun içindir ki, peygamberlerin çoğu böyle idiler.

Şöyle de denilmiştir: Onlar bir insanın peygamber olarak gönderilmesini yadırgamışlardı, nitekim En'âm sûresinde geçmiştir. (İnsanları uyandır) "en” müfessiredir yahut enne'den tahfif edilmiştir,

"evhayna"nın mef'ûlu yerindedir.

"Îman edenleri müjdele, diye” uyarmanın çerçevesini geniş tutması neredeyse hiç kimsenin bunun dışında kalmamasındandır. Müjdenin ise mü'minlere tahsis edilmesi de kâfirler için böyle bir şeyin söz konusu olmamasındandır.

"Onlar için vardır Rableri katında yüksek bir makam)” geçmiş ve yüksek rütbe demektir. Ona kadem (kıdem, ayak) denilmesi geçmenin onunla olmasındandır. Nitekim nimete de yed (el) denilmiştir, çünkü onunla verilir. Kadem'in sıdka izafesi gerçek olmasından ve şuna dikkat çekmek içindir ki, onlar bu makama doğru söz ve niyetle ermişlerdir.

"Kâfirler: Şüphesiz bu” kitabı ve aleyhisselâm Efendimizin getirdiklerini kastediyorlar "elbette apaçık bir sihirdir, dediler". İbn Kesîr ile Kûfeliler "lesahirün” okumuşlar, işâreti de Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'e göndermişlerdir. Bunda Resûlüllah'tan karşı koyamayacakları harikulade mu'cizeler gördüklerine işâret vardır.

"Mahaza illâ sihrün mübin” de okunmuştur.

2 ﴿