2

 Şüphesiz biz, onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ki, anlayasınız.

"Şüphesiz biz onu indirdik” yani bu kitabı (Arapça bir Kur'ân olarak) bir kısmına (sûreye) Kur'ân denilmiştir; çünkü o aslında ism-i cinstir, bütüne de parçasına da denilir. O sebeple genelleme ile hepsinin özel ismi olmuştur. Nasbi hâl olduğu içindir. O (Kur'ân) bizatihi ya hâl olan "arabiyyen"e hazırlıktır ya da hâl’dir, çünkü mastardır, mef'ûl (makru) manasınadır.

"Arabiyyen” ise onun sıfatıdır, ya da ondaki zamirden hâl’dir ya da ikinci hâl’dir. Bütün bunlarda ihtilâf vardır.

"ki, anlayasınız” bu da bu sıfatta indirilmesinin illetidir yani onu toptan kendi dilinizle okunan bir kitap olarak indirdik ki, anlayasmız, manalarını kavrayasınız ve onun üzerinde aklınızı çalışmasınız. Bilesiniz ki, kıssa öğrenmeyen birinin bu şekilde anlatması mu'cizedir, ancak vahiy yolu ile olur.

2 ﴿