32İşte kendisi hakkında beni kınadığınız (genç) budur! Yemin olsun, ben onun nefsinden murat almak istedim, çekindi. Yemin olsun, eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve küçülenlerden olacaktır, dedi. "Züleyha: İşte kendisi hakkında beni kınadığınız (genç) budur, dedi". İşte gönlümü kaptırdığım Kenan'lı köle budur, doğru düşünüp de tasavvur etmediniz. Eğer onu gördüğünüz gibi tasavvur etseydiniz beni mazur görürdünüz. Ya da hakkında beni kınadığınız budur. Böylece "Zâlike” "Hâza” yerine konulmuştur. Bu da işâret edilen kimsenin şânını yüceltmek içindir. "Yemin olsun, ben onun nefsinden murat almak istedim, o ise çekindi” ismetini korumak istedi. Kadınların kendisini mazur gördüklerini anlayınca bunu ikrar etti ki, Yûsuf'u yumuşatmak için kendisine yardım etsinler. "Yemin olsun ki, eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa” mâ amuru bihi demektir, böylece câr hazfedilmiştir, ya da emrimi yapmazsa demektir ki, gereğini yapmazsa anlammadır. O zaman zamir Yûsuf'a gider. "Mutlaka zindana atılacak ve küçülenlerden olacaktır” hor olacaktır. Bu da kesr ile sağire yasğaru suğran ve sağaran şeklinde çekilir. Sağir ise zam ile sağura'dan gelir, mastarı da sığar'dır. "Leyekunenne” de okunmuştur ki, Mushaf'ın hattına aykırıdır. Çünkü nûn onda elifle yazılmıştır, tıpkı lenesfean gibi. Bunda vakfın hükmü icra edilmiştir. Bu da nûn-i hafifede böyledir. Çünkü tenvine benzetilmiştir. |
﴾ 32 ﴿