35Şirk koşanlar: "Eğer Allah dileseydi, ondan başka hiçbir şeye ne biz ne de atalarımız tapmaz; onu bırakıp hiçbir şeyi de haram etmezdik” dediler. Kendilerinden öncekiler de böyle yaptılar. Peygamberlere apaçık tebliğden başka şey var mıdır? "Şirk koşanlar: Eğer Allah dileseydi, ondan başka hiçbir şeye ne biz ne de atalarımız tapmaz; onu bırakıp da hiçbir şeyi harâm etmezdik, dediler". Bunu da alay ederek ve peygamber göndermeyi ve mükellefiyeti kabul etmeyerek dediler. Tutamakları da şu idi: Allah'ın dediği mutlaka olur, demediği de olmaz, öyleyse peygamberlik ile mükellefiyetin ne faydası vardır? Ya da şirk, bazı hayvanların haram edilmesi ve diğer şeyler gibi eleştirildikleri şeyleri çirkin görmeyi reddetmek için dediler. Delilleri de şudur: Eğer bunlar çirkin şeyler olsa idi Allah bunları yapmamıza müsaade etmez ve zorlayarak aksini yapmamızı isterdi. Bunu özür dilemek için de demediler; çünkü amellerinin çirkin olduğuna inanmıyorlardı. Arkadan gelen şeyde de bu iki şüpheye. Dikkat çekilmiş ve onlara cevap verilmiştir. "Kendilerinden öncekiler de böyle yaptılar” Allah'a şirk koştular, helâl ettiğini harâm ettiler ve elçilerini geri çevirdiler. "Peygamberlere apaçık tebliğden başka şey var mıdır?” hakkı açıklayan tebliğden başka. O, her ne kadar Allah'ın hidâyet etmek istediğine tesir etmezse de ancak dolaylı olarak oraya götürür. Allah'ın olmasını dilediği şey mutlak olarak gerçekleşmez, ancak takdir ettiği sebeplerle gerçekleşir. Sonra Allahü teâlâ şunu açıkladı ki, peygamber göndermek Allah'ın bütün eski milletlerde de yürüttüğü bir adettir, bunu da hidâyet etmek istediğinin hidâyetini ve saptırmak istediğinin de sapıklığını artırmaya vesile kılmıştır. Meselâ uygun gıda gibi o, mizacı normal olanlara fayda verir, mizacı anormal olanlara da zarar verir ve onu yok eder, çünkü şöyle buyurmuştur: |
﴾ 35 ﴿