4

 Demişti: Rabbim, şüphesiz ben, benim kemiklerim zayıfladı, başım ak saçlarla tutuştu. Ben sana dua etmekle hiç bedbaht olmadım.

"Kâle rabbi inni vehenel azmu minni” bu da seslenmenin tefsiridir,hn de zayıflıktır. Özellikle kemiği dile getirmesi bedenin dayanağı ve binasının temeli olmasındandır, bir de ondaki en sert şey dur. O zayıfladığı zaman onun ötesindekiler daha çok zayıflar. Tekil kılması, cinsi murat etmesindendir. Zam ve kesr ile vehüne ve vehine de okunmuştur. Onun bir benzeri de kemele'dir, üç hareke ile de okunmuştur (kemüle ve kemile). (Başım ak saçlarla tutuştu) saçın beyazlığını ve parlaklığını ateşin alevine; yayılıp dağılmasını ateşin tutuşmasına benzetmiş; sonra da onu istiare gibi kullanmıştır. Tutuşmayı da mübalağa olsun diye ak saçın mekânı olan başa isnat etmiştir. Maksadı izah etmek için de onu mümeyyiz kılmıştır. İzafet yerine (re'siy) lâm ile yetinmesi de muhatabın murat edilen şeyi tayin etmesinin kayda gerek kalmadığını bildirmek içindir.

"Ben sana dua etmekle Rabbim, hiç bedbaht olmadım". Bilâkis sana dua ettikçe icabet ettin. Bu da geçmişteki icabetini vesile kılmaktır. Ve şuna dikkat çekmektir ki, dua edilen (çocuk) her ne kadar mutat değilse de icabeti mutattır (olağandır) ve Allah,ü teâlâ onu icabete alıştırmış ve ümitlendirmiştir. Ümitlendirdiğini boş çevirmemek de kerem sâhibine haktır.

4 ﴿